belediye otobüsü camları

kac senedir cozemedigim cam cesidi.cogu acilmakta inat eder,o yuzden bunu bilerek guc veririsiniz,bu sefer elinizden kayar gider,insani deli etmekte ustune olmayan ibne bir maddedir otobus camlari.bir de teyzenin biri tutup "evladim su cami acsana sana zahmet" derse ibneligi tutar acilmaz o otobusun cami,karizma cizilir,rezil olunur.seneler evel osmanli’nin macaristana yaptigi akinlarin acisini cikartmak icin ikarus ’un bir komplosu olmasi da muhtemeldir.

bütün gün kafasını yaslayıp uyuklayan yurdum insanı sayesinde yağ,ter ve jöle karışımı bir tabaka ile kaplanıp tamamen yalıtkan hale geldikten sonra her türlü radyoaktif etkiden korunmamızı sağlar bu meret.bu kadar uzun cümle kurdurabildiğine göre beni de korumuş demekki radyasyondan.yaşasın belediye otobüsü camları,yaşasın cumhuriyet.

cam kenarına oturmayı arzu ettirmeyecek kadar pis olan camlardır.

özellikle yazın.. yok vazgeçtim 4 mevsimde, hiç farketmeden camlarında kafa izinin oldugu otobuslerdir.

ulan dı$arıya bakcam dersiniz yaglı tabaka, bir o kadar da tuhaf bir koku...
yahu, $apkalı sweat shirtimin $apkasına kıysam kafamı dayıyıcam birazcık belki, ama yok o kadar igrenc ki, kıyamıyorum.

bre muavin sözüm sana, kıçını dayayıp para toplamayı biliyosun da bir otobusu temizlemeyi mi beceremiyosun?
yerleri sil diyen yok, bi camları temizle be adam!


hay yandımının i$i ya...

o uzerlerindeki yagli ve pis kirler;

"sabah olusmussa, insanin kirliliginden;
aksamsa, emeginden.."

..gerceklesen dunya halidir.

ozellikle soguk havalarda, di$aridan okuyabileceginiz kimi yazilar vardir uzerindeki bugularda.

"selma seni seviyorum"
"g.s."
"(kalp resmi icerisinden gecen bir ok ve iki tarafinda yazili bulunan birer harf"

gibi.