yaz okulu

ki$in becerilemeyen derslerin yaz sicaginda becerilebilinecegini du$unen ebeveynler tarafindan cocuklarin yollandigi toplama kamplari.

(bkz: okul)

kis okulundan farki, ders alirken ustune bir de para vermektir. diger ve en buyuk farki soylemeye gerek yok sanirim. zira adi ustundedir; yazin, o kavurucu sicakta gidilir. derse konsantre olmak imkansizdir. hatta bu konu bir ba?ka ba?lyk altynda da i?lenmi?tir...

(bkz: iskence)

arkada$lar tatil yaparken, okulda kos kos oturma. icinden "ah simdi akdeniz’de olsam ne kaynak olurdu bea" diyerek kapali devre masturbasyon sistemi ile kendini avutma...

antalya gibi sicak bir sehirde ilk kez yazin uygulamaya gececek iskence sistemidir.asfalt eriten sicaklarda ogrencilerin yarisinin telef olmasina kesin gozuyle bakiliyor.kisacasi parayla rezil olma durumudur.

finaller açıklanmadan ders seçme zorunluluğu olduğundan seçeceğin derslerin götünüze girebileceği hede. ne yapayım ben şimdi? alayım mı dersi yoksa almayayım mı, bilmiyorum ki kaldım mı kalmadım mı...

millet denize girer bize ders girer mantığının işlediği son şans aktivitesi.

gecen sene sınıfta kalma tehlikesinden sayesinde kurtulduğum,öğrencilere kötü derslerini düzeltebilmeleri için tanınan sınav dönemi.

tatilin heba olması.

butunleme olmayan bolumlerde baska bolumlerden de ders alinip kultur sentezi misali sicak ortamlarda derslerin yapilmasi olayi. .

işkencedir, çiledir, verdiğin parayla rezil olmaktır.. normal dönemde 14 haftada bitirilen tüm konular 6 haftaya sıkıştırılır.. ayrıca hoca milleti yaz okulu, 6 hafta filan dinlemez yine 2 vize bir final yapar.. eğer siz de yaz okulunda 2 ders almak gibi bir salaklık yapmışsanız 6 haftada 6 sınavı ayrıca her hafta minimum 15 saat dersi göze almışsınız demektir..

bir de okulun ankarada olması gibi bir etken var ki yaz okulunun; denizi ancak televizyonda ve resimlerde görebileceğiniz 6 haftalık bir cehenneme dönüşeceğinin garantisidir..

yaz spor okulları ile alakası olmayan şeydir. deniz kum güneş hesabı.
normal okuldan farkı daha kolay geçilen dersler ve sıcak bir havadır.

işeknce aracı olmasından başka bir anlam veremediğim kavramdır.şöyleki;1-öğrenciye ne gibi bir faydası var?(sonuçta aynı şeyler anlatılıyor,eh öğrenci bunu pekala evinde çalışabilir.o halde çocuğun ders çalışması için başında duran mürebbiyeden ne farkı kalıyor?)2-öğrenciyi sosyal ve kültürel hayatı için geriye kalan tek zamanı yaz tatiline konulan ambargo!3-zaten çok zor şartlar altında okuyan öğrenciye bir de yaz okullarının ders başına eklenen ücretleri ve kavurucu sıcaklarda bir binaya tıkılarak ders öğrenme külfeti yüklenerek insanı daha yolun başında hayattan bezdiren olay!(gerçi çok duyarlı bir vakıf üzniversitesi-ne kadar vakıf amacı kalmıştır tartışılır-bu durum karşısında öğrencikleri sıkılmasın diye yaz okulunu bodrum’a aldırmıştır.ama aldırma nedeni daha da ilginçtir(özrü kabahatinden büyük), okulun yurtlarının turistlere kiralanmasıdır.

hocanın arabasını yenileceği için seni bıraktığı dersi almak için gittiğin genelde bir vize bir final şeklinde olan öğretim şekli

(bkz: geçen yaz ne yaptığını biliyorum.)

insanı canından bezdirmek suretiyle hayattan bıktıran şey.tamamen okulun cebine para girmesi için organize edilmiş yalanlar topluluğu. cehennem sıcağında işlenen ders ne kadar verimli olur, girilen sınavda nasıl başarılı olunur orası tartışılır. tamamen okul zengin etme politikası.

bazen güzel bir senaryo ile kötü durumdan kurtulabilir insan.örneğin:
-anne hocalar beni çok sevdi,yazın kurs verceklermiş,yaz okulunu kazandım anne!!!!
-aferin oğlum,gel börek yaptım ye...

ankara’nın kavurucu ve susuz sıcağında hiç çekilmeyen, iki ders alındığında normal dönemdeki haftalık ders saatine denk gelen olay. aklı olan gelmemeye çalışmalıdır.

şu anda devam etmekte olduğum, insanın ailesi tatildeyken ankarada kalmasına neden olan şey.

(bkz: cehennem)

kışın aylak aylak gezip, "ne olacak canım yaza bırakırım" diyen gençlerin yazın küfredip durduğu mekan.

yazın o sıcağında laboratuarda kavrulmak, ve kışın bunu kaldırabileceğini düşünmek, akıllara zarar...