cumhuriyetçilik

evrendeki en mutevazi insanim
cumhuriyetcilik
cumhuriyet bir devlet bicimidir. cumhuriyette esas olan ilk oge, devlet baskaninin belli bir sure icin secilerek is basina gelmesidir. bu bakimdan cumhuriyet, basta bir hukumdarin bulundugu devlet bicimlerinden (monarsilerden) ayrilir. monarsilerde devletin basi, belli bir aile icinden cikar, normal kosullar altinda, olunceye kadar is basinda kalir. yerine gene ayni aileden bir baskasi gelir. her monarside, aile icinden kimin hukumdar olacagi belli bazi kurallara gore saptanir. cumhuriyette devlet baskani belli bir sure icinde secimle is basina gelince, ileri gelen diger kisilerin de secimle belirlenmesi gerekir. bunlar genellikle o toplumda yasa koyacak kimselerdir.

gerek devlet baskaninin, gerek yasa koyma yetkisine sahip olanlarin secimle is basina gelmesi sartinin kabulu ile cumhuriyet tam anlamiyla belirmis sayilmaz. simdi sorun secim uzerinde dugumlenecektir. secime kimler katilacaktir? belli bir grup vatandasa secme ve secilme hakki verilirse belki dis gorunusu bakimindan bir cumhuriyetle karsilasilir. boyle cumhuriyetler ilkcag yunan kent devletlerinde, bazi ortacag italyan ve alman bolgelerinde (venedik, ceneviz cumhuriyetleri, hansa kentleri gibi) gorulmustur. bu tur eski cumhuriyetlerde secime katilma hakki sadece belli bir grup vatandasa verilmisti. onlar, yaptiklari secimle is basina gelen kadroya dayanarak tum toplumu yonetiyorlardi. bugunku anlayisimiza gore bu tur cumhuriyetler amaca uygun birer rejim degillerdir. onlara aristokratik veya oligarsik cumhuriyetler denilir.
demek ki, cumhuriyet biciminin amaca uygun olarak gerceklesmesi icin, belli bir olgunluk yasina gelmis her vatandasin secime katilmasi gerektir. bu anlamiyla cumhuriyetler amerika birlesik devletleri’nin kurulmasi ile dogmaya ve ancak buyuk fransiz inkilâbindan sonra yayilmaya baslamistir. gerci unlu dusunurler cumhuriyeti cok onceden kafalarinda kurmus ve tanimlamislardir. ancak uygulama xix. yuzyilin sonuna dogru ortaya cikmistir. secme ve secilme hakkinin tum vatandaslara taninmasi ve uygulamaya gecilmesiyle gercek cumhuriyet kurulmus ve islemeye baslamistir. ancak bu devlet bicimini daha iyi ve koklu olarak yasatmak, secimin demokrasi sartlan icinde yapilmasi ile mumkundur. yukarida demokrasinin tanimi gorulmustu, iste gercek cumhuriyet demokratik hayatla gerceklesir.
osmanli devleti, bir cumhuriyet degildi. padisahlar osmanli ailesi icinden cikarlardi. devleti ve milleti yonetme yetkisi kesinlikle padisahindi. gerci mesrutiyet doneminde halkin oyu ile secilmis meclisler vardi. ancak bu meclisler padisahin ustunde degildi, tersine, padisah bunlarin, yani millet isteginin uzerinde idi. son karar, son soz kesinlikle padisahindi.
bu yonetim biciminin sakincalarini yasanilan turlu olaylar gostermistir. ataturk, cumhuriyet ilâni ile devlet icinde karar verecek en yetkili ve son makam olarak milletin tanindigini belirtmistir.
ataturk, bir cumhuriyet âsigi idi. daha kimse bu kelimeyi agzina alamazken, genc mustafa kemal, padisahlik rejimine karsi cekinmeden saltanatin kaldirilip cumhuriyetin kurulmasi geregini soyleyebiliyordu. hele millî mucadeleye baslarken bunu acikca belirtmisti. erzurum kongresi’nin acilacagi gunlerde yakin arkadaslarina cumhuriyetin kurulacagini anlatiyordu. nihayet bilinen asamalardan sonra cumhuriyet rejimine kavustuk. kisisel saltanata son verildi.
ataturk, cumhuriyeti demokrasi icinde isleyen en ideal bir rejim olarak gormektedir. o soyle soyluyor: "demokrasinin butun anlamiyla ideali, milletin tamaminin ayni zamanda yoneten durumda bulunabilmesi, hic olmazsa devletin son iradesini yalniz milletin ifade etmesini ve belirtmesini ister. ne yazik ki, milletlerin nufus coklugu, dusunce egitimi duzeyleri, idealin uygulanmasinda, idealden busbutun yoksunluga yol acacak ihtiyatsizliklardan kacinmayi gerektirmektedir. su duruma gore demokrasi ilkesinin en modern ve mantiksal uygulamasini saglayan hukumet bicimi, cumhuriyettir. cumhuriyette son soz, milletce secilmis meclisindir. millet adina kanunlari o yapar. hukumete guven oyu verir, ya da vermez, onu dusurur. millet vekillerinden hosnut kalmazsa baskalarini secer. cumhuriyette meclis, cumhurbaskani ve hukumet bilirler ki, kendilerini iktidar ve yetki yerine belli bir zaman icin getiren, irade ve egemenligin sahibi olan millettir. gucunun ve yetkisinin tanridan geldigini ve yalniz ona karsi ahirette hesap verebilecegini varsayan ve devleti, ulkeyi kendine mirasla kalmis bir malikane kabul eden bir hukumdar, kendini her turlu sinirlamadan uzak gorur. boyle bir yonetimde milletin benligi, ozgurlugu soz konusu dahi olamaz. su duruma gore, yetkileri sinirli dahi olsa, hukumdarlik bicimi demokrasiye, millî egemenlik ilkesine uygun degildir".
pek iyi anlasiliyor ki, ataturk, halkin kendini dogrudan dogruya yonetmesi demek olan demokrasiyi en ideal devlet bicimi kabul etmektedir. ancak butun bilginlerin de soyledikleri gibi, halk kendini dogrudan dogruya yonetemez, cunku bugun milyonlarca kisinin bir araya gelerek her zaman devlet islerini yurutmeleri mumkun degildir. oyle ise demokrasiyi gerceklestirmek ancak cumhuriyetle mumkundur. cumhuriyette millet, yoneticileri belirli bir zaman icin secer, belli bir sure gecince, hosnut kalmamissa, onlari gorevden uzaklastirir, iste cumhuriyet demokrasisi budur. bu rejimin kisisel saltanattan cok daha iyi oldugu kuskusuzdur.
ataturk, belli kisilerin secimle is basina gelip, bir daha iktidardan ayrilmamasi demek olan fasizm ile, milletin tumune degil de, sadece birkac tabakaya dayanarak millet egemenligini reddeden bolsevizm’e karsi cok acik bir cephe almistir. her iki rejimin gelistigi bir donemde millet egemenligine dayali cumhuriyete siki sikiya bagli kalmasi, yalniz bizim icin degil, tum insanlik icin bir kivanc kaynagidir.
ataturk’e gore, "turk ulusunun tabiatina ve geleneklerine en uygun olan yonetim, cumhuriyet yonetimidir". ataturk, demokrasinin osmanli saltanati icinde yeseremedigini acikca gormustur. demokrasi ancak cumhuriyetle koklesip gelisebilirdi. bunun icindir ki, turk devriminin bas ilkeleri arasinda cumhuriyetcilik sayilmistir. ulusun kendi yonetimi olan cumhuriyete icten baglilik, yucelme yolunu asmanin bas sartidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol