all my friends are superheroes

tayfa75
andrew kaufman’ ın, megavizyondaki indirimli satış reyonlarından birinde ilgimi çekip aldığım, dilimize benim bütün arkadaşlarım süper kahraman adı ile çevrilmiş olan kitabı.

tom’ un bütün arkadaşları gerçekten de süper kahraman. mesela kulak, amfibik, miskin ve ters. hatta tom’ un karısı mükemmel de süper kahraman. ne yazık ki mükemmel düğün gecesinde tom’ un görünmez olduğuna inanması için hipnotize edildi. tom ne yaparsa yapsın mükemmel’ e görünemiyor. düğünden altı ay sonra, tom’ un çekip gittiğine ikna oluyor mükemmel ve vancouver’ a bir bilet alıyor. vancouver’ a gidip orada mükemmel bir hayat kuracak, kırık kalbini toronto’ da bırakacak. tom’ un yanında olduğundan habersiz, uçağa biniyor. tom, uçak vancouver’ a inmeden önce karısına kendini göstermeli, yoksa onu sonsuza dek kaybedecek.

ilk sayfalarda kitabın şirinliği ve komikliğinden hoşlanacak, çok geçmeden altta yatanların gerçekliğiyle sersemleyeceksiniz.
mükemmel tom’ u görecek mi?
askın gözü korkudan gözlerini kapadığı için mi kördür?
ertelenen büyük planlar hayatınızı küçültür mü?
yeni bir aşka başlamak için eski aşkın artıklarını temizlemek şart mıdır?
tek yeteneği harikulade bir şekilde "siktir et" demek olan bir miskin süper kahraman olabilir mi?
ac/dc alemin kralı mı?
peki insan böyle bir dünyada bir süper gücü olmadan hayatta kalabilir mi?
süzün süper gücünüz ne?

cevapları birlikte arayalım...

(arka kapak)
tayfa75
mükemmel hipno’ dan sonra kimseyle birlikte olmamıştı. hipno’ yla sevişmek öyle şahaneydi ki mükemmel daha iyisini düşünemiyordu. tom’ dan gerçekten hoşlanıyordu, çok yakın arkadaş olacaklarına hiç şüphesi yoktu ama hepsi o kadar. arkadaşlıkları tek gecelik bir ilişkiyi kaldırır mıydı bilmiyordu, ama pervasız hissediyordu alabildiğine, tom’ u doğruca yatak odasına götürdü.
mükemmel tom’ u yatağa attı. tom’ un gömleğini çıkardı. ayakkabılarını, çoraplarını çıkardı. pantolonunu çıkardı. külotunu çıkardı.
karşısındaki başka bir erkek olsa, orada dururdu. durmadı. bir pervasızlık vardı üzerinde. tom’ un külotunu çıkardıktan sonra, derisini de çıkardı. sinir sistemini çıkardı. göğüs kafesini çıkardı. kalbi, elinde atıyordu şimdi. ve orada, kalbin altında, altın bir mücevher kutusu buldu mükemmel. açtı. içinde tom’ un umutlarını, düşlerini, korkularını buldu. baktı uzun uzun. şaşırmıştı, hem orada bunları bulduğuna, hem de bu kadar güzel olmalarına. işte tam o anda, aşık oldu tom’ a. (sayfa 66)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol