melali anlamayan nesle aşina degiliz

ahmet hasim’in o belde $iirinden bir mısra.

$öyle bir$ey olabilir mesela...

hikayemizin kahramanı, çalı$tığı dershanede öğretmenler odasında falan alevi türküleri mırıldanır, bo$ zamanlarında da mp3’ünden dinler, e$lik eder... tam da o günlerde ev halkıyla "ya, dershanede beni alevi diye bilecekler" demi$liği de vardır. bir iki gün sonra i$ arkada$larından biri "hocam alevi misin?" diye sorar. bir gülümseme e$liğinde: "hayır değilim ama olabilirim" der ve ardından ekler: "evde de birkaç gün önce böyle bir$ey olabilir demi$tim, sen de sorunca gerçekle$mi$ oldu. soru tekrarlanır: "hocam gerçekten alevi misin? -ya hayır, değilim, olsam söylerim. utanacak mıyım ya da korkacak mıyım? arkada$ inanmaz...

anlayacağı dü$ünülen ba$ka bir hocaya, bir muhabbet anında isim vermeden olay anlatılır. tam da evde demi$tim "bana alevi diyecekler" dediğim bir anda, arkada$lardan biri "alevi misin?" diye sordu ve inanmadı falan... yok... bu da anlamadı. sordu: "alevi misin?"

hasılı... ahmet hasim usta, melalden anlamayan nesle ben de a$ina değilim.
ve not: alevi değilim, aileden değilim yani ve seviyorum hz ali’yi, alevi karde$lerimi... aleviyim!