düğünde havaya ateş ederken damadı vurmak

bu ya$anmi$ bir $eydir.

gectigimiz seneler icerisinde koy yerinde yapilan bir dugunde, misafirlerden bir tanesi havaya mutluluk ate$i sacarken damadi vuruyor ve damat oracikda can veriyor.

oncelikle ruhu $ad olsun ama komik bir olay.

sen kalk dugun gunu sevincten havaya ate$ et ve en sag kalmasi gereken iki insandan birisini vur.

hayir madem sevinince havaya ate$ etmekten keyif alan denyolar toplulugu bireyisin, havaya ate$ etmek eylemini gercekten havaya ate$ ederek gercekle$tirsene lan? ne diye havaya ate$ edicem susu verip saga sola ate$ ediyorsun ve o yetmiyormu$ gibi bir de kalkip o gun en olmasi gereken, en lazim olan iki insandan birisini vuruyorsun salak adam.

izlediğim bir diğer üzücü örnekte; sığırın teki pompalıyla damadın kafa sağ derisini yüzmüştü.(apaçi gibi. aslında gibisi fazla - damat ölmedi neyseki...)
e ama bebeğim sen o silahı, düğünlerde milletin kafasını gözünü patlat diyemi aldın? daha da önemlisi onu sana kim verdi sibernetik öküzüm?

damatlar artık düğünlere silahlı adam çağırmasınlar, kimseler artık gaza gelmesin, düğünler alkolsüz yapılsın (bi dakka lan) hatta artık sadece damatlar alkol alabilsin kendi düğünlerinde...

sırf evlenen iki kişiyi ilgilendirmesi gerekirken, yüz yıldır görüşülmeyen arkadaşların bile çağırıldığı ve bu çağrılan kişilerin sanki gece kendileri gerdeğe gireceklermişçesine eğlendiği bir olgu olan "düğün"den bir kademe daha saçma olan ama maalesef gerçekten olan olay.

mapusta geçen konuşma;

- senin mevzu neydi ?
+ bir akrabamı vurdum
- ne diyorsun ya, yaman bir sebebin olsa gerek.
+ yok abey düğünde vurdum kazayla,
- düğünde vurmuş kazayla pehh, damadı vurmuştur bu lavuk !
+ yok abey damat benim, gelini vurdum...