up on the ladder

radiohead’in 2000 li yılların ba$ında yaptığı, o yıllarda biraz daha deği$ik versiyonuyla dinlenilen (hatta httt ya alınması da dü$ünülen) lakin, in rainbow’ta kendine yer bulan. $arkı demiyorum.

life in a glasshouse’un hüznünün, permanent daylight’in dı$avurumunun, climbing up the walls’un çarpa$ıklığının tam ortasına bağda$ kurmu$; garip bi’ organizma.

öyle ki thom’un son kısmındaki "let the people down" inlemesi için bile defalarca dinlenir.