tramvayda kitap okuyan genç kıza gülümseyen adam

kızın kafasına kuş sıçmamışsa, burnunun kenarında pislik yoksa ve mini etek giymemişse, bu model mutlaka her boka gülümseyen pişmiş kelle modelidir. güzide bir hareket çekilerek karşılık verilemiyorsa, ortamdan mümkün olduğunca uzaklaşılmalıdır.

kendince, olabilecek her olumsuz olayı üstüne alınan, "üff, püfff" repliğinden mütevellit, kendisini dünyanın mekezi zanneden, surekli depresif takilan liseli kızın girdiği anlamsız bir tribin başlangıç noktasıdır. oysa ki adam uzun saçının da gizlediği bluetooth, ve bağlı bulunduğu cep telefonu ile annesinin yaptığı bir espriye gülmektedir. o kitap okuyan kızdan haberi dahi yoktur. tavşanın dağa küsmesi, ve dağın haberi olmaması durumudur. dikkat edilmesi gerekilmektedir. sonra götüne sokarlar aynı bluetooth destekli cep telefonunu tramvayda kitap okuyan genc kıza.

aslinda cogu iyi niyetli insanlardir o amcalarin.kitap okuyan insanlarin azligindan olsa gerek, okuyan birini gorunce sanki yabanci bir yerde tanidik gormuscesine sevinirler.ve baska bir konu olarak insanlara tebessum etmek kadar guzel bir sey yoktur.fakat biz cevremizdeki art niyetli insanlardan dolayi paronayak olduk ve herkese yavsayacak gozu ile bakmaktan kendimizi alamıyoruz.insan kitap okuyan insana hangi amacla gulumser ki?

kız inmek için kalktığında da kızın götüne bakar bir güzel tatmin yaratır kendine.

gayet satasal yönü gelişmiş bir ruha sahip insandır.o an vücudu ile orda olup,aslen başka dünyada,başka hayatlarda,bulutların üzerinde gezen meleğin iç yüzünü görmektedir.. akşam güneşinin vurduğu koyu kahve saçlarının arasında bir sağa bir sola giden boncuk gözlerine bakmaktadır.belki de içinden,bu dünyaya ait olamayacak kadar güzel birkaç bize cümleyi denkleştirmektedir.

gel gelelim ki;
ülkemiz şartlarında alacağımız default tepki şudur..
- .......
- fsır fsır..raskoln.. hmm..ne yapaca..
- ........
- delimisin be adam ne bakıyosun?!
- ..... ı hı.şey..ben..kuşlar ağaçlar..
- ne diyosun be gerizekalı
- ... afedersiniz..

gözleri dolmuştur..aslında inmeyeceği bir durakta iner,soğuk esen rüzgâr iyice doldrmuştur gözlerini..banka oturur..o güzellikten elde ettiği inci değerinde birkaç kelime tanesini hatırlamaya çalışır..fakat nafile.. aklında tek kelime kalmıştır.. "gerizekalı"