17 ekim 2007 türkiye yunanistan maçı

euro 2008 e katılmak için mutlak kazanmak zorunda olduğumuz bir maç.ilk maçta 1-4 mağlup ettiğimiz yunasitanı bu maçta da mağlup ederek tekrar grup liderliği için avantaj yakalamamız gerekiyor.karşılaşma ali sami yen stadında oynanacak.yunanistan gibi vasat bir takım karşısında rahat bir galibiyet almamız gerekiyor fakat milli takımın son 4 maçlık performansı çok kötü.yunanistan milli takımı bir akdeniz takımından daha çok bir iskandinav milli takımı gibi fizik gücüne dayalı futbol oynadığı için katı savunma yapacaktır.her şeye rağmen milli takıma güveniyoruz.

biletlerinin birkac saat icinde tukendigine dair telefonuma bilgi mesajı gonderilen mac

onbinlerce seyirci kapasitesi olan stadlar yerine sadece 20bin kapasitesi bulunan ali sami yen stadyumu’nun seçilmesi sebebi ile binlerce insanın mahrum kalacağı maçtır. evet bu stadın ruhu belki hepsinden daha mükemmeldir ama gönül isterdi ki 40bin-50bin kişi izlesin maçı. lan hiç olmadı bana bi bilet verin bütün bu yazdığım eleştirel entryi silim.

kaybedersek kesin hakan şükür yüzünden kaybederiz.

an itibari ile 5 defans oynayan yunanistan takımı vardır karşımızda. 15 dakikalık sürede maç ortada geçmektedir.

ilk yari 0-0 bitti.

birakin gol atmayi, cok $ukur ki gol yemeden atlatabildik ilk yariyi.

yunanistan’ın milli marşının ıslıklandığı maçtır. yapılmaması gerekirdi...

sadece defans yapan sıradan bir takım ilk yarıda 3 net gol pozisyonu buldu.ikinci yarıda hakan şükür ün oyuna girmesi lazım.

(bkz: yunan arkadaşı şaka olsun diye denize atmak)

(bkz: seyit aridis)

servet çetin’in yine bütün baltalığıyla göz doldurduğu karşılaşmadır. kendisine gökhan zan ve ibrahim üzülmez de eklenince kaymaklı kadayıf gibi olmuşlardır. tadından yenmiyorlar.

haluk ulusoy`un yaninda oturup mac seyretme gafletinde bulunan abimize allah kolaylik versin dedirten mactir. ama haluk ulusoy da hakli. o üzüntuden ne yaptigini biliyor mu?..bence hicbir fikri yok, lakin cok kisa bir sure ekranlara yansiyan göruntulerde kafasini duvarla vurur gibi yanindaki adama daldi.yazik gunah. o adamin da cocuklari var belki.

ilk yari itibariyle yanimda oturan biri olmadigi icin ben de kafami duvarlara vurmaktayim. bu ne bicim bir savunmadir, niyetleri ne oldugu belli olmayan sersem sersem sahada dolasan futbolcular... anlamadim gitti. ikinci yari hersey umarim hersey istedigimiz gibi olur.

edit: haluk ulusoy´un yaninda oturan kisi senes erzik imis.

ilk yarısı golsuz berabere biten ancak 2. yarısında 2 gol olacagını rivayet ettigim mactır..

tabi gonul ister ki milli takımımız farkla yensin.ancak ilk yarıda gorunen o ki fark atmamız kolay degil. 1-0 olsun bizim olsun o bile kabuldur ancak mutlaka 3 puan alınmalıdır.

ulan hakkaten ibrahim üzülmez diye bir futbolcu vardı dememe neden olmuş karşılaşmadır. özellikle altıpas içine yaptığı 20 metre yükseklikten inen ortalar, defansın üstüne çarptıra çarptıra orta yapması; ha bi de, iki kişinin arasında topu geri çekmesi, defans araya girince verdiği o ilginç tepki... aynaya baksa anlayacak ronaldinho’yla tek ortak noktasının çirkinlik olduğunu ama "aynalara küsmüş" sanırsam...

rıdvan dilmen’n az önce alex’in oyuna alınmasını istediği maçtır. tümer diyerek döndürmüştür sonra gafını.

rıdvan dilmen’in moldova malta maçının skorunu söyleyen spikere isterse 25-0 olsun bizi ilgilendirmiyor diye ayarı verdiği karşılaşmadır.

ridvan dilmen arda diye diye arda yi oyuna aldirdi sonunda...

keşke beni de oynatsalar da maçın kahramanı olsam demekten kendimi alamıyorum.

harika bir ofsayt taktiği örneği izlediğimiz maçtır...güzel de gol yedik öyle olunca.

yediğimiz golün ofsayt olduğu maçtır.