utanmak, utanctan yuzu kizarmak anlamindaki ingilizce kelime.
blush
1970’lerin sonlarıydı... doktorlar kırmızı şarabın içindeki sağlığa yararlı onlarca maddeyi henüz keşfetmemişlerdi. en popüler tv dizisi “flamingo yolu”nda zengin amerikalı dullar akşamüstü verandada toplandıklarında, birer kadeh “chardonnay alıyorlardı”. beyaz şarap kırmızının önündeydi ve üreticiler talebe yetişemiyordu.
işte o yıllarda, amerika’da fazla kıymetli olmayan siyah üzümler de beyaz şarap için kullanılmaya başlandı. taze üzümün şırası hemen sıkılıp yeşilimsi sarı renkteki şıranın siyah üzüm kabuklarıyla temasına meydan verilmezse, şarap beyaz oluyordu.
bu arada, kimi üretici kabukla teması istemeden biraz kaçırdı ve sonunda çok zarif pembe renkli şaraplar ortaya çıktı. bunlar da şişelenip “blush”, yani “al” etiketleriyle piyasaya sürüldüler ve büyük sükse yaptılar...
işte o yıllarda, amerika’da fazla kıymetli olmayan siyah üzümler de beyaz şarap için kullanılmaya başlandı. taze üzümün şırası hemen sıkılıp yeşilimsi sarı renkteki şıranın siyah üzüm kabuklarıyla temasına meydan verilmezse, şarap beyaz oluyordu.
bu arada, kimi üretici kabukla teması istemeden biraz kaçırdı ve sonunda çok zarif pembe renkli şaraplar ortaya çıktı. bunlar da şişelenip “blush”, yani “al” etiketleriyle piyasaya sürüldüler ve büyük sükse yaptılar...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?