yatağın altında yasayan canavar

çoğu çocuğun en büyük korkularından biridir. bu yüzden yalnız yatmazlar, hatta kapıp yer korkusuyla ayağını yorgandan dışarı çıkarmaya korkanlar bile vardır.

kucukken orada saklandigini bilirdim. sonra bir gun tum cesaretimi toplayip, isik kapaliyken yatagin altina girdigimi hatirliyorum. ne olacaksa olsun deyip elimi de cevrede gezdirmistim. ben kucukken cok cesurdum.

(bkz: cekyatin icinde yasayan canavar)

büyük ihtimalle yatağın altının çok pis olması sonucu üreyen bakterilerin kralıdır.

ben küçükken bir de hareket eden çarşaf desenleri vardı, ışıklar kapanınca o dinazor desenli çarşafım bütün sevimliliğini kaybeder, beni çığlık çığlığa yatağın dışına çıkmak zorunda bırakırdı. ben küçükken çok salaktım, evet.

kucukken her zaman, ayaklarimi yorganin altindan cikarip da yere bastigimda birilerinin bacaklarima dokunacagini dusunup irkilirdim ve de korkardim. ya bir gun yatagimin altindan cin peri vs biseyler cikar da bana saldirirlar diye. su yasimda nadir de olsa hala yasadigim bir olgudur acikcasi

(bkz: ben cocukken cok salaktim)
(bkz: cocukluk sanrilari)

türünün son örneği olduğunu düşünen ve usa hükümetinin gerçeği halktan sakladığını iddia eden derneğin aradığı canavar. bir nevi cloverfield.
teyzem, kuzenim küçük bir kızken yatağın altına bakmaya çok korkmasına rağmen kar yağdığı birgün o öcüye acıyıp yorganı üstüne örtmek istediğini ama aşağıda kimseyi bulamayınca ağlamaya başladığını anlatmıştı.
allah’tan ben daha şanslıydım. eski evde ranzanın üst katında yattığımdan benim için en büyük tehlike alt yatakta uyuyan kızkardeşimdi.
(bkz: biz küçükken komple salaktık)

antitez olarak:

(bkz: there is an angel living under my bed)
(bkz: put your lights on)
(bkz: santana)

gururludur. mütevazidir. üşütür hasta olur. yine de kimsenin yerini kapmaz yazık.. halbusi canavar ünvanına sahip; ben olsam sıçıttırırım adamı bi daha yanından bile geçemez o yatağın, yayıla yayıla yatarım osura osura uyurum o yatakta, canavarlığımın bütün imkanlarını kullanırım. ama biraz utangaç demek ki.