gerçek demokrasiyi yakalayamamış, belli bir ideolojiyi savunan, diğer ideolojilere ve o ideolojileri benimsemiş halkına eşit davranmayan bir devletten beklenebilecek bir olaydır. bu tarz devletlerdeki ortak nokta, bir ideolojiye bağımlı kalması gerektiğini düşündüğünden olsa gerek, diğer ideolojiler, fikri akımları ve bilumum düşünsel bütünlükleri tehdit olarak algılar. bu sebebden kontrol etme güdüsü taşır. her bok benim kontrolümde olsun mantığı taşır ve baskı uygulayarak -yer yer hukuku [evet kendi hukukunu] çiğneyerek- konrtol etmeye kasar.
başlık din olduğu için konu ister istemez laiklik eksenine kayıyor, o zaman da iş çığrından çıkıyor ama şunları belirtmeden geçmek istemem;
öncelikle, bu niteliği hak eden devlette laiklik anlayışından söz edilemez. itirazlarınızı duyar gibiyim. itiraz ediyorsanız eğer, haydi, bana öyle bir laiklik tanımı yapın ki hem devletle din birbirinden ayrılsın, hem de o ülkedeki dini kurum devlete dahil olsun... yapılamaz, yapılamayacağı için de bu devlet laik bir devlet de değildir... bu ülkelerde din devlet tarafından kontrol edilmektedir. haliyle bu devlet dini siyasete alet eden bir kurumdur.[bunu üstüne basa basa belirtmişimdirkimi entrylerimde] kendi tehdit olarak algıladığı bir olguyu bu yolla kendine yamar.
konu başlık ekseninden hafiften kayacak ama burada şunu sorguluyorum ben; bu devletin en önemli özelliği dini kontrol etmesi ise bu devlet birdin devleti midir? yoksa nedir?
bu durumda bu devlet aklı bir karış havada, kime nasıl davranacağını bilmeyen, acayip bir devlettir.
dinin devlet tarafından kontrol edilmesi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?