siz kallessiniz siz kahpeşiniz

ya basta viva zapatista
29 0cak 2007 tarihli birgün gazetesinde gazeteci/yazar rıdvan akar tarafından kaleme alınan ve benimde altına her türlü imza atabileceğim yazının adıdır.önemli olan içimizden geçirdiklerimizin dışarıya karşı da haykırılabilmesi ise işte bu yazı onun bir örneğidir.

siz kalleşsiniz... siz kahpesiniz... 29/01/07

türk dil kurumu sözlüğü’nde "kalleş" sözcüğünün karşısında "birisine gizlice kötülük eden" yazıyor.

"kahpe" sözcüğünde ise ikinci anlam "dönek" olarak niteleniyor. şimdi artık sizin kim olduğunuzu daha iyi biliyoruz.

siz kalleşsiniz...

siz kahpesiniz...

diğer sıfatlarınızı da biliyorum.

siz korkaksınız...

siz arkadan vuransınız...

henüz hrant’ın kanı caddede kurulmamıştı.

süzülüp çevresinde göl olmuştu. gazete değil, beyaz bir örtü örtmüşlerdi üzerine. örtü bu ülkenin ayıbını gizlesin diye çevresine de tuğlalar koymuşlardı.

hrant’ın kanı caddede kurumamıştı.

on bin kişi birden geldiler. gecenin karanlığını, kasvetini ve o derin hüznü sloganlarıyla aydınlattılar. "meydanları zaptettiler..."

tek sloganları vardı.

"hepimiz hrant ız, hepimiz ermeni yiz."

hrant’ın kanı henüz caddede kurumamıştı.

o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakâr koro henüz tetiği kimin çektiğini bilmiyordu. belki de korkuyla birbirlerine bakıyorlardı. "ya bizsek?"

suret-i haktan gözükmek uğruna hrant’ın öldürülmesine kılıflar hazırlıyorlardı. timsah göz yaşları ve protokol giydirilmiş suratlarıyla yarını bekliyorlardı. hele bir katil ortaya çıksın, hele bir sis perdesi aralansın, sonrası kolaydı.

hrant’ın kanı caddede kalmış, bedenini götürmüşlerdi.

halk akın akın agos’a geldi. hepsi aynı sloganı bağırdı. "hepimiz hrant’ız, hepimiz ermeni’yiz."

o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakâr koro "menfur cinayetten" duyduğu üzüntüyü dile getiriyordu.

oysa "meydanları zaptedenler" bir ermeni, bir sosyalist, bir muhalif, bir dava adamı, bir gazeteci, bir baba, bir dost, bir insan kaybetmişti. hüzün ve kararlılıkla o cenaze gününe hazırlanıyorlardı.

anadolu’nun dört bir yanında insanlar yürüyordu. aynı slogan vardı dillerinde, "hepimiz hrant’ız, hepimiz ermeni’yiz."

sonra cenaze günü geldi çattı. o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakâr koro yoktu orada. devlet yoktu. otorite yoktu. sadece halk vardı. sadece bu cinayetten kaybedenler vardı." bir ermeni, bir sosyalist, bir muhalif, bir dava adamı, bir gazeteci, bir baba, bir dost, bir insanı kaybedenler gelmişti.

türkiye son 30 yılda ilk kez böylesi bir kalabalıkla tanışmıştı. hiçbir parti, siyasi örgüt, teşkilat organize etmemişti. o üç mermiyle vicdanı kanayanlar gelmişti. bu nedenle farklıydı. sadece halk vardı. sadece halk... o gün, o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakar koro suskun, ekranlardan bir halkın istanbul caddelerinden süzülüp gidişini izledi. tıpkı hrant’ın kanı gibi süzülüyor, bir kentin vicdanını temizliyorlardı.

o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakâr koronun tahminleri, tahayyülleri ve beklentilerinin çok ötesinde ve onları aşan bir refleks tüm ülkede galebe çalmıştı.

anlaşıldı ki iş ciddiye binmişti. öyle hrant için sahte üzüntü rolleri kesecek zaman değildi. bir halk vardı ve resmi ideolojinin bütün kalelerini zapt etmeden durdurulmalıydı. 90 yıldır bu halka zerk edilen "ermeni öcüsü" yerini "hepimiz ermeniyiz" diyen yüzbinlere bırakmıştı.

hrant’ın dostlarının kâbusu bitmiş, o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakâr koronunki başlamıştı. hemen basın açıklamalarına, pankartlara, köşe yazılarına, manşetlere, anketlere, dine, imana, vatan millet sakarya edebiyatına, "çılgın türk" imajına, tarihin puslu sayfalarına, türk bayrağına ve "atatürk diyor ki..." lafızlarına başvurdular.

hasetle, öfkeyle, korkuyla cenazeyi eleştirmeye başladılar. "hepimiz hrant’ız, hepimiz ermeni’yiz" ne demekti? "ermeni" olmak toplumu bölerdi. ermeniliği nasıl da içlerine sindirebil-mişlerdi. hepimiz türk demeliydik. hepimiz mehmet değil miydik? hepimizin aynılaşması ve o milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, islamcı milliyetçi, demokratik milliyetçi, faşist, muhafazakâr koronun bir parçası olması gerekmez miydi?

onun için diyorum ki siz kalleşsiniz.

onun için diyorum ki siz kahpesiniz.

hrant’ın kanı yerdeyken, kurumamışken de aynı sloganlarla yürümüştük.

hrant’ın cenazesi kalkmadığı o üç gün içinde de ülkenin dört bir yanında "hepimiz hrant’ız, hepimiz ermeni’yiz" demiştik. cenazeden önceki o günlerde aklınız neredeydi?

gözleriniz korkuyla ekranlara kilitlenmiş, korkunuz fıtratınızı teslim almıştı.

yüzbinlerin dağılmasını, cenazenin kalkmasını ve sokakların tenhalaşmasını beklediniz.

sonra büyük bir ahenkle koronuz ölüm marşını terennüm etmeye başladı.

ama unutmayın biz hâlâ buradayız.

ve yine sokağa çıkarız!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol