yaşıyor muyuz yoksa seyrediyor muyuz

can yücel’in güzel yazılarından biri..insanın gerçekten kendine sorması gereken sorulardan biri..

çoğu zaman bize ait olmayan,yaşamımızla ilgisi olmayan boş şeylerle ilgileniriz.bunun ne kadar doğru olduğu tartışılabilir.televizyonlarda gerçek olmayan yaşamları seyre dalarız,gerçekle ilgisi olmayan şeylere ilgi duyarız..bunları yaparken de kendi yaşamımızı unuturuz.tamamen başkalarının yaşamına adapte olmuşuzdur.kendimize bir soralım yaşıyor muyuz yoksa başka hayatları mı seyrediyoruz?

her olusum icin soylenebilecek soz aslında. depolitize olmus ustune olu topragı serilmis gunumuz gencligi icin soylenebilecek cumle dahası, insanlar okadar umursamaz okadar kendilerine donuklerki; bir parcası olmak yerine birseyin, o birseyin parcası gibi gorunup izliyorlar akanları, zaman nehrindeki taslar gibi savruluyorlar ve suyun akıntısını degistirmeye calısmıyorlar, buna cabalaynalara kotu gozle bakıyorlar, buna artık ne derseniz diyin, ya kendilerini korumak yada yasadıkları bir butun oldukları toplumu korumak, gerci ikiside aynı bencilligin pisligene cıkıyor; yasamak yerine seyretmek...

her ikiside yasamda/hayatta iken yapılabilecegınden gereksiz olan onerme.

insan hayatı yaşamalı,yaşama seyirci kalmamalı dedirten önerme.

yaşamın farkındalıgını arttıran bir cümledir durup düşünülmesi gerekmektedir.

ünlü türk düşünürü şebnem ferah konuyla ilintili olarak; korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin der ki konumuzla alakası olduğundan şüphem yok.
(bkz: korkarak yaşıyorsan)