ulusculuk

evrendeki en mutevazi insanim
ait oldugu ulusun varligini surdurmesi ve yuceltmesi icin diger bireylerle birlikte calismaya, bu calismayi ve bilinci, diger kusaklara da yansitmaya "ulusculuk" denilir. su tanima gore ulusculugun en onemli ogesi "ulus" olmaktir. oyle ise ulus nedir?
bir insan topluluguna ulus diyebilmek icin bazi niteliklerin o toplumda olup olmadigi saptanmalidir. bazi anlayis bicimlerine gore, bir toplulugun ulus sayilabilmesi icin irk birligi yetisir. bu eksik bir gorustur. ayni irktan olmadiklari halde bugun ulusluklari tartisilmaz topluluklar vardir, isvicreliler ve amerikalilar gibi, bazilarina gore ise ulus olmanin bas sarti ayni dili konusabilmektir. bu da her zaman dogru sayilamayacak bir gorustur. isvicre’de uc ayri dil konusulur ama butun isvicreliler bir ulusturlar. buna karsilik ayni dili konusan pek cok arap ulusu vardir. iraklilar ile faslilar ayni dili konustuklari halde aralarinda buyuk farklar bulunur, ikisi de ayri birer ulus sayilabilirler.
kimileri de ulus olmanin bas sarti olarak din birligini kabul ederler. kuskusuzdur ki, artik bu da savunulamaz bir gorustur. bugun dunyanin en buyuk milletlerinden sayilan japonlarin icinde cok cesitli dinler vardir. gene ayri birer din gibi kabul edilebilecek katoliklik ile protestanlik almanya’da, amerika’da yan yana yasamaktadir. ama ayni dinden olduklari halde muslumanlar hicbir zaman tek ulus sayilamamislardir.
oyle ise sayilan butun bu sartlar bir insan toplulugunun ulus olmasina yetmemektedir. ayni toprak parcasi ustunde yasayan insanlarin ulus olmasi icin ilk sart, ortak bir gecmise, kader birligine, ortak bir gelecek hedefine sahip olmaktir. bu, en tutarli ve gecerli gorustur. ulus bagi boylece maddi olmaktan cok manevi bir iliskidir. bu gorusu benimseyen ataturk, ulusu soyle tanimlamaktadir: bir insan toplulugunun ulus sayilabilmesi icin "zengin bir hatira mirasina, birlikte yasamak hususunda ortak istekte samimi olmaya, sahip olunan mirasin korunmasini birlikte surdurebilmek konusunda iradelerin ortak bulunmasina, gelecekte gerceklestirilecek programin ayni olmasina, birlikte sevinmis, birlikte ayni umitleri beslemis olmaya" ihtiyac vardir, iste bu ana sartlari tasiyan bir insan toplulugu ulus sayilir. gene ataturk’e gore, bu sartlarin dogal sonucu, ortak ulusal bir dusunce, ideal ve en onemlisi ortak dilin ortaya cikmasidir. gerci dil birligi ulus olmanin bas sarti degildir ama insanlari dusunce, ruh ve kultur acisindan birbirine baglayan ana dilin, pek cok ulusta tek oldugunu da unutmamak gerekir.
goruluyor ki, ataturk, turk ulusunu irk veya din esasi uzerine oturtmamistir. zaten akilci bir yaklasimla buna imkân da yoktur, ozellikle anadolu’daki turk topluluklari baska irklarla, yuzlerce yildan beri kaynasmis durumdadirlar. anadolu’nun uygarliklari birbirine baglayan bir bag olmasi bu sonucu dogurmustur.
ataturk’un ulus anlayisi akilci ve insancildir. ataturk’e gore bir ulusu baska uluslardan ayiran nitelikler vardir. her ulus kendi yetenekleri, kulturu ve imkânlari cercevesinde kendini digerlerine kabul ettirmek ve mutlu yasamak zorundadir, iste bir ulusun bireylerinin bu bicimdeki davranislari ulusculuktur. turk ulusculugunun amaci, turk’un her alanda yukselmesi, yucelmesidir.
ataturk’e gore, "asil olan ulustur, ilham ve guc kaynagi ulusun kendisidir. bir ulus icin mutluluk olan bir sey, diger bir ulus icin felâket olabilir. ayni sebepler ve sartlar birini mutlu ettigi halde, digerlerini mutsuz kilabilir", oyle ise, her ulus akil ve bilim yolu ile yalniz kendi degerlerini ve cikarlarini bulmalidir. "turk uluscusu, gelisme ve ilerleme yolunda ve uluslararasi iliskilerde butun cagdas uluslara paralel olarak, onlarla bir uyum icinde yuruyecektir. ama bunu yaparken turk ulusunun ozelliklerini, bagimsiz kisiligini koruyacaktir. turk uluscusu diger uluslarin hakkina, bagimsizligina saygi gosterecektir. ancak boylelikle diger uluslardan de saygi gorecektir. kimsenin yurdunda gozumuz yoktur. cunku her ulusun yurdu kutsaldir. turk, buyuk gucunu ancak haklarina saldiri oldugu zaman kullanacaktir".
ataturk, butun uluslara saygi duyar, ama onlarin hepsinin ustunde kendi ulusunu gorur. ataturk, tarih alanindaki olaganustu calismalariyla turk’un gecmisini aydinlatarak bu goruse erismistir. boylesine ustun bir ulusun yurdu da kutsaldir. vatan sevgisi, ulusculugun onde gelen ogelerindendir; "vatanimiz, turk ulusunun eski ve yuksek tarihi ve topraklarinin derinliklerinde varliklarini surduren eserleri ile bugunku yurttur. vatan hicbir kayit ve sart altinda ayrilik kabul etmez ve butundur".
mademki vatan kutsaldir ve bir butundur, oyle ise "memleketi dogu ve bati diye ikiye ayirmak dogru degildir". cunku yurdumuz kutsaldir. "yurt topragi, sana her sey feda olsun. kutlu olan sensin. hepimiz senin icin fedaiyiz. fakat sen, turk ulusunu ebedi hayatta yasatmak icin feyizli kalacaksin".
ataturk’un turk ulusculugu uzerinde bu kadar cok durmasinin derin sebepleri vardir. bu sebepler de gene tarihten kaynaklanmaktadir.
turklerin dunya tarihine ve uygarliklara yaptigi hizmetler azimsanamaz. ama, turklerin kurdugu en buyuk, en gorkemli devletlerden osmanli imparatorlugu’nun yapisi, tam bir ulusculuk anlayisinin dogmasina imkân vermemistir.
osmanli imparatorlugu’nda her bakimdan birbirinden farkli cok cesitli uluslar yasardi. bunu biliyoruz. xviii. yuzyil sonlarina kadar dunyada ulus ilkesi pek bilinmiyordu. gerci devletler kuran uluslar, kendi yasama bicimlerini, kulturlerini, anlayislarini gelistiriyor, dillerini kullaniyorlardi, bagimsizliklarini koruyorlardi. ancak bunlari belli bir ulusa bagli olma bilinci icinde degil, belki toplumsal bîr zorunluluk olarak yapiyorlardi. ulusa benlik veren ulusculuk degil, din idi. her ulus mensup oldugu dinin buyruklarina ve kaliplarina uyarak yasiyordu.
xvii. yuzyildan itibaren bati’da iyice guclenen akilcilik, ayni zamanda ulusculugu dogurmustur. sermayenin feodaliteye sigmamasiyla birlikte ulusculuk da bati’da geliserek siyasal hayata girdi. xviii. yuzyil sonunda cikan fransiz ihtilâl ve onu izleyen buyuk devrimle, ulus devlet ve dolayisiyle ulusculuk hizla butun dunyaya yayilmaya basladi.
ozellikle cok uluslu devletler icin ulusculuk akimi bir felâketti. ulusculuk akiminin cok uluslu bir devlet olan osmanli imparatorlugu icin onem tasimis, imparatorluk sinirlan icinde yasayan ve turk olmayan cesitli uluslar bagimsizlik istegi ile ayaklandilar. osmanli devlet adamlari buna karsi bir care aradilar: din ayrimini kaldirarak ulkede yasayan herkesi "osmanli" ilân ettiler. ama bu kesin bir cozum yolu degildi. ulusculuk bir buyuk akimdi ve bu hareketi boyle bir davranisla onlemek mumkun degildi. nitekim ulkede yasayan uluslar birer ikiser ayaklanarak osmanli yonetiminden kopuyor, kendi ulus devletlerini kurarak bagimsizliklarini ilân ediyorlardi.
bu durum karsisinda bazi turk dusunurleri ulusculuk akiminin onlenemeyecegini anlamaya basladilar. simdi yapilmasi gerekli olan, elde kalan ve uzerlerinde turklerin yasadigi vatan topraklarim, yeni ulusal devletlerin satasmalarindan kurtarmakti. hic degilse bundan sonra turk vatanina sahip cikmaliydi. boylece, imparatorluk sinirlan icinde yasayan cesitli uluslar arasinda en son, turklerin ulusculuk anlayisi dogmustur. bu da xx. yuzyil baslarina denk dusmektedir.
turk ulusculugu dogarken, yalniz turklerin degil, butun muslumanlarin tek ulus olmasi geregini ileri surenler de cikti. ama musluman osmanli vatandasi olan araplarin birinci dunya savasinda, dusmanlarimizla is birligi yaparak bizi arkadan vurmalari, ulusun dine dayandirilamayacagini cok acik ve aci bicimde gostermistir.
ataturk, yeni turk devleti’ni kurdugu vakit durum bu idi. butun ulusa turklugunu anlatmak, gostermek, bu cok onemli konu uzerinde durmak gerekiyordu. artik cok uluslu osmanli devleti tarihe karismisti. anadolu’da ve dogu trakya’da yalniz turkler yasiyordu. onemli bir tarihe sahip olan turkler, artik turkiye’de en yuksek oranda cogunlukta idiler. ulus devlet kurulabilirdi. bu bolumun basinda belirtildigi gibi, her ulus kendi yucelmesini, kendi yetenekleriyle saglar. bunun icin de katiksiz bir ulusculuk gereklidir.
ataturk, yasadigi surece hep turk ulusculugunu gelistirmeye calismistir. "ne mutlu turkum diyene" sozu, milletimiz yasadikca anlami yucelecek cok ustun bir gorusun simgesidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol