guzel bir ataol behramoglu siiri.
degisir ruzgarin yonu
solar ansizin yapraklar;
sasirir yolunu denizde gemi
bosuna bir liman arar;
gulusu bir yabancinin
calmistir senden sevdigini;
icinde biriken zehir
sadece kendini oldurecektir;
olumdur yasanan tek basina
ask iki kisiliktir.
bir ani bile kalmamistir
geceler boyu sevismelerden;
binlerce yil uzaklardadir
binlerce kez dokundugun ten;
yazabilecegin siirler
coktan yazilip bitmistir;
olumdur yasanan tek basina,
ask iki kisiliktir.
avutamaz olur artik
seni bildigin sarkilar;
bosanir keder zincirlerinden
sular tersin tersin akar;
bir hancer gibi ceksen de sevgini
onu ancak oldurmeye yarar:
ucari kusu sevdanin
alip basini gitmistir;
olumdur yasanan tek basina,
ask iki kisiliktir.
yitik bir ezgisin sadece,
tuketilmis ve dusmus, gozden.
duslerinde bir cocuk hickirir
gece camlara surtunurken;
cunku hic bir kelebek
tek basina yasayamaz sevdasini,
severken hicbir bocek
hic bir kus yalniz degildir;
olumdur yasanan tek basina,
ask iki kisiliktir.
aşk iki kişiliktir
aksini iddia eden soyle bir siir yazilmistir:
(bkz: tek kisilik kalabaliktir ask)
(bkz: tek kisilik kalabaliktir ask)
yanlış hatırlamıyorsam küçük iskenderin bununla ilgili bir şiiri vardi.iki kişiden aşk,üç kişiden toplum oluşur.özgünce kitabında yer alır.hatta şöyle bir şey daha vardı;aşık oldum,ölü ve yaralıların ayısı belli değil.
"...
insan iki kişi olmalı, değil mi
en azından iki kişi
sen yalnızsın
yalnızlığın her zamanki ikindisi.
.."
insan iki kişi olmalı, değil mi
en azından iki kişi
sen yalnızsın
yalnızlığın her zamanki ikindisi.
.."
üç kişilik aşk olamaz mı? yoksa hayat hep böyle sınırlı sayılarla mı sınırlandırılır?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?