darkofdirt

(bkz: kibir ögretisi)

her insan duygusu asıl itibariyle bir ögreti ve ögreti konusudur...
kibir bir yüksekten bakıs,küçümseme acıma gibi uzatılabilen bir insan için camurlu bir yafta olarak öne sürülen bir kavramken acaba kac kişinin vaz gectiği bir duygu?
burda amac kibirliyiz bunu kabul edin yada bu dogurudur değil de bu duyguyu incelemektir.
kibir bir cok düşünür ve filozof ve tabi tüm peygamberler tarafından cok yanlış olarak adlandırılsada acaba bunu hiç yasamadılar mı?
ukala kavramı üstüne düşünürken hiç onun kibiri kapsadıgını farkettiniz mi?
ukala kavramı zamanımızda cıkısın anahtarı olarak gösterilir içinde güven barındırır ve her güven de biraz kibir.
sokrates ölmeden önce hakimlere ve ona dava acanlara acaba hiç kibir takınmadımı ne derlerse desinler o yüksek beyin en iyisini kendi söylemiyormuydu kendi sanınca?
nietzsche ki kendisi zaten baslı basına kibir ögretisinin altın harfli filozofudur,karakteri zerdüşte;baslı basına soy adı yapmıştır bu kavramı...
platon,marx,erasmus,montaigne hatta ve daha nicelerinde kibirin esintileri yok mudur?

her saglam durus ve karsı koyus ve her baglayıcı lafta ve bizim en basımızı döndüren kelimeler için de kibir gizli değilmidir acaba?

sevgi dolu,bilgili insan,entrylerini okumak ayrı bir zevk sözlüğün kaliteli yazarlarından...

inanılmaz zeki bir insan,büyük saygı duyuyorum

cok cana yakın ve dobra insan,bu kadar entry girildiğinden de belli olacagı üzere sözlük için cok sey ifade etmektedir,sevdiğim yazarlardandır
(bkz: severek okuyoruz)

bu baslığın acılımı tüm bu iki milletin insanlarını karsılamamaktadır bu romantik baglanan kişilerin sözüdür,özünde türk kürt sorunu değil,akıl ve mantık sorunu vardır bunu cekende bunu yasayan insanlardır!

(bkz: samimi arkadasinizin kurdistan hayali kurması)

içim acıyor bu baslığa...
ama su gercek ki ülkemizin su an en büyük girdaplarından biri,
kurtulus savası ve devamı cok ilginç olmalı ki bu iki ırk ayrılma noktasında su an
birinin agzından sunu duydum:kürdistan!
bir yandan kürt türke diğer yandan türk kürde düşman...
bu iki kesişimin aptal silahşörleri bir seyin farkında değiller ve rolleri tam da istenildiği gibi...birbirine vurduruluyorlar!
az önce gazetede okudum bir kürt askerimiz defnedilmiş,ailesi bagırıyor oda kürttü onu niye...?
bakın zihniyetin acısı,bakın bu cıkarın ikiyüzlü olanı!
kuzenim sırnakta doktor ve anlattıkları cok mide bulandırcı,bir yandan eviyle bes adım ötedeki suyla arasına tas koymayan zihniyetin devlet yapsın diye bagırması,diğer yandan eger kacakcılık yapmazsak,izin vermezseniz biz pkkya gireriz diyen kişiler bir yandan burda yanlış şeylere zorla yöneltilen insanlar,beyni cok küçükken daha yıkanan yavrularımız!
bir gün istanbul otogardan corluya giderken orda bir cay ocagı sahibiyle konustum,kendisi kürt, ve aramızdaki diyalog:
-bize haklarınızı vercez dedi abdullah öcalan,benim kuzenim de onların içindeydi!
-biz de tamam dedik...
+yani ona katıldılar,öyle mi?
-ah,(kafasını önüne egdi)ama bizlere askerleri vurun dedi,biz dedik nasıl yani!böylemi hakkımızı arayacagız biz!sonra ayrıldılar bir kısmı,ozaman daha yeni oldukları için kimse bir sey diyemedi şimdi olsalar ölürler!
+ozaman sizin duygularınızla oynadı bu adam!
-deniz gezmişin kendisi de demişti bu adamı gözüm hiç tutmadı diye,evet o bizi kandırdı!

bu konusma objektif bir kürttleydi(kürt veya türk demek birine cok acaip,böyle diyor olamamın nedeni baslıktır yoksa bu kullanımı dogru ve güzel bulmuyorum,birine ırkıyla hitap etmek bence ayrılığı hiç bitirmiyecek bir sözcüktür,tüm ırklar için gecerli bu),kendisi ülkesini seviyor,ayrı bir ülke düşüncesi ona göre delilik,sacmalık...

peki neden pkk olmustu?
bunun nedenlerinden öncelikle devletin payı büyüktür,yok edilmedi,dogu bir sekilde geliştirilmedi ülkenin dogusu,ama su var ki kurtulus savasından sonra yaralar sarılıyor ve doguya doktor ve ögretmen gidiyordu ki zaten bir cok kişi milleti için yasıyordu(bu platona göre yasamanın değeri insan sadece böyle mana bulabilir hayatta diyordu)o anki değerin durusu ve gerilemesi doguda pkk nın yıktıgı okul hastane öldürdüğü zulmettiği doktor,ögretmen kısacası tüm insanınaydı,kendi insanınaydıda!
amacının sözde gercekciliğini burda yitirmiştir!
bir yandan su duyuldu en iyi kürt ölü kürttür,bunları söyleyen ırkcılardı,ve ülkenin yükü olarak gördüğü bu insanlardan farkı dogdugu ildi!
bu iki silahlı ve mafya olan taraf ideolojileriyle bir cok can ve gelecek caldılar belki bizim geleceklerimizide!
bir gün lise arkadasımı gördüm cok acıdır ki kendisi bu tür olaylara karısmıs dinledim ve aglamak istedim!
söyleydi konusmamız:
-biz hakkımızı arıyoruz,belki bu söylediklerimden sonra benimle konusmayacaksın bir daha!(yüzün de kin ve gözlerinde bir hüzün sezdim o an)
+peki,ne istiyorsun sen?kürtcemi konusmak ve düzelmesini istediğin sey nedir? anayasa mı?
-ben devlet düzenine karsıyım(kendisi o andan sonra konuyu che ve komünizme ceviriyor)
+peki kürdistan mı hayalin?
-hayır!aramızda bunu isteyenler var ama biz onlara hain olarak bakıyoruz bu topraklar hepimizin,sadece sistem karsıtıym ben,apdullah öcalanın kitaplarını okudunmu hiç,o bir düşünür aynı zaman da belki de filozof!
+gercek bir filozof sadece erdem bekler ve onu ister,neyse konumuz sistem olsun,her sistem kagıt üsütünde mükemmeldir sanırım katılırsın bana,o hal de eger bir sistem bozulduysa bunun nedeni nedir acaba?sakın senin sectiğin kişiler olmasın!bak sen askerin öldürdüklerini izliyorsun bense pkk nın!sence objektif olabilirmisin bana karsı!peki ben?
+olamayız ama olaylar cok karısık
-kafanda karısık,su var ki istediğin sey kansa bunu sokaklarda yaparsın,ama bir düşün pkk nın kurulusunu ve abdullah öcalanın yakalanısını sence o abd nin elinde değilmiydi?
sen emperyalizme karsıydın sanırım,peki senin haklarını korudugunu düşündüğün adam oranın bir usagı,filozof dediğin kişi zamanın da devlet bursuyla okuyan evladıymış daga cıkma sebebi gercekten nedir acaba?
.....
uzun bir konusma,cok düşünceli eve döndüm,kendisi napıyordur bilmiyorum sansa karsılastık konu galatasaray fenerken birden buraya cevirme gereği duymustu...
su var ki bir yerde ayrılık varsa sadece ayıran değildir sorun ayrılandırda,bir suc ki yıllardır çözülmedi,insanlar ülke sevgisinden öte insan sevgisini unuttular onları bir arada tutan dilleri,ortak tarihleri ve dinleriyken şimdilerde bu bir romanın yırtık sayfaları gibi...

paris heleni kacırmıstır gemide abisine söylemektedir,filmdeki helen yerine kızın ismi sathıdır diyalog söyledir
-abi bi şey deyecegim ama bana kızma
+hayra konusmuyon ki hiç bir zaman ne diyoon amına koyum?
-konusma emi böle abi
-sathıyla biz birbirimizi seviyok abi
+gettin sathıyı siktin demi?
+selahattin ikinizinde amına koysun gör,hiç bir sey demiyorum allahtan bulun
-iyi be tamam amına koyum karısmazsan karısma

hayatı mutluluga,sevince ve bu tür bedensel hazlara adamaya iten,epikuros tarafından kurulan ögreti.

zerdüşt dagdan inmiştir 40 yasında,hikaye ilk insanların arasına inmesiyle baslar bir cok aforizma ve soyutlama vardır
kitap’ta,yılan demişti ki:’’iyilik ve kötülük tanrının önyargılarıdır’’
bu sözü insanca ve pek insancasında veya kendi özdeyişlerinin toplandıgı sonsuzlugun ufkunda adlı kitaplarda bu sözden önce baslangıc olarak aslın da her söz önyargıdır der önyargıya seslenir.bunu tanrı katına tasır,ve bu sonradan cok tutulan söze büyük katkıdır’’kendinin tanrısı olmak!’’
su halde bu kitabı eleştirirsek bu sözlerde nietzsche’nin kendi önyargısıdır,ve kendi çizdiği üst profil insana uzaktır ve gercek değildir,hayvanlarla konusmayı insanlara tercih eden zerdüşt kendi üst insan profilinde aslında miskin birini oynamaktadır,asıl olarak düşündükleri insaların umrunda değildir yani o dagda yasayan bir delidir,bir ahlak kuramı üstüne konusurken agzından bazen sadece nefret akar o bir hümaniste uzaktır,kendisi dogruluğun basından beri en büyük dostu olarak seytanı gösterir ona göre onun isyanı dogru ve gercektir
bir baska acıdan baktığımızda,bu kavramları tümden düşündüğümüzde,aslında görmemiz gereken bir din veya inanış değil toplumsal yaftalar,normlar ve korkak insandır,zerdüşt sadece bir bakıştır onun ters gelen tek yönü baska pencerelerde görüyor olabilmesidir,bir cok yargısı korkak insanadır,nietzsche der ki ’’düşmek üzere olan birini gördüğümüzde onu tutmayın bir de siz vurun!,söyleyin bana kardeşlerim sizce ben sadistmiyim böyle düşündüğüm için?’’ burda ögrenme ve yine insanların korkularına olan atıf vardır,düşmek ona göre gerceğin kapısıdır,üst insana gitmekte dibi görmekle baslamıyormuydu zaten!

lanet olası maliye dersidir,sürekli kaldığım ve bugünkü vizemdende bir bok beklemediğim derstir,3 kardeşin birleşip bir cok işlem yapmasını konu edinen hep büyük kardeşin en zengin ve piç oldugu küçüğün ise hafif aptalca olup ufak repo işlemleriyle geciştirdiği işlemleri soruya döken ve ögrencinin de bunların muhasebesini tutması emredilen bir ders,konular faiz,repo ve benzeri hesap makinasına dayalı konulardır ha şimdi neden yapamadın madem derseniz ben de sevgi eksikliği derim...

hatayın %44 ünün satıldıgı bilinmektedir ve ayrıca fener rum patrikanesi ve cevresinin %25 lik kadar kısmı satılmıştır
,uluslar arası antlasmalara göre özel mülkiyete dokunulamaz yani buraları alan kişiler istedikleri gibi kullanabilirler!tehlikenin adına sonra ister satılmışlık ister de aptallık diyelim ne farkeder...

ona evde ve dısarda da alfi deriz o bu nicki adı yapmıstır,bu ismi gectıgımız yıl ilk tasındıgımız bok evde koymustuk ve üstüne cok oturdu gercekten

yeni bir bilgiç ve ev arkadasım,babam,abim,amcam v.s,hayatımdaki cok önemli insanlardan biridir,gercekten acık sözlü bir arkadas, dosttur,gectiğim her dönemecte beni etkileyen düşüncelere imza atmıstır,evde tiyatro yapmaya bayıldıgım zat,cok iyi bir oyuncudurda,cok fazla ülkeyi kurtarmısıktır masa basında gece 1 de yediğimiz iğrenc sakatatlardan sonra,o bir rizelidir!iyi cay içer,tüketir ve biz de güzel izleriz...saka bir yana asla hayatımdan cıkarmayacagım heriflerden biridir

(bkz: din kültürü ve ahlak bilgisi)

din yanında ahlagı getiririn bir ders isminde birleşimidir,halbuki ahlak sadece dinle gelmez,dogustan temiz oldugu insanın eski yunanlı filozoflarca ve dinlerle de dile getirilmektedir,yani iyiyi ve kötüyü ayırt edebilme iç sesine sahip oldugumuza inanılmıştır,ya da her dindar kişinin ahlaklı olmadıgını bilebiliriz,tanık olmusuzdur, o hal de ahlagın özünü sadece dine değil,bilgeliğe ve erdeme baglamak dogrudur

jerome david salinger’ın tek ve ilk romanıdır
okadar güzel,hüzünlü bazen inanılmaz komik bir romandır ki her birey biraz kendi ergenlik zamanlarını hatırlar,bittiğinde gercekten üzüldüğüm bir kitap oldu,okadar güzel bir dille anlatılır ki kitap,sadece bir kac günde eriyiverir ellerinizde,ayrıca teoman’nın gönül celeni bu kitabı okuduktan sonra yazdıgı rivayet edilir,yanlış hatırlamıyorsam bir röportajında nil karaibrahimgil’inde en sevdiği kitaplardan biri bu kitap oldugunu dile getirmişti...

fener rum patrikhanesi ve etrafını yunanlı kardeşlerimiz!! alıyorlarmış,gap projesi olan yerler ise zaten satılmaktadır,türkiye’nin yıllardır bu projeye harcanan parası,kanımızı emen bu sözde getiri,tam bize yararlı olcakken elimizden gitmektedir,trabzon da rumların faaliyetleri yıllardır bilinmektedir...bunları ben biliyorumda bastakiler veya sorumlu insanlar bilmemektedir mi?
canakkale’ye gittim şehitlerimizi anmaya ve onlardaki o ışığın nedenini düşündüm neydi onlarda olan ve bizde olmayan su an?
bu miskinliğin nedeni ne?
abd bayragını kişiler bellerine baglayıp yürüyebilir orda,veya üstüne basabilirler,bu sözde özgür(koyun) bu millet için suc teskil etmez ama türk bayragındaki kırmızı renk kandır o bayrak bir gün de israil gibi kazanılıp işte bu devlet bizimdir denmedi,bu konuşmalar anlamsız gelir genelde hani yaptıkların diye soruverir bilgece insanlar!
bu yavsak söze cevabım bilgiden gecer hidayetten değil!canakkale’de bir cok 17,18,19 yasındaki kardeşlerimizin mezarlarını gördüm,ve kötü bakılan bu mezarlar cok canımı sıkmıştır,sizler hiç canakkaledeki fransız mezarlarına baktınız mı? ordaki mezarlardaki cogu kişi fransız bile değil!sömürge ettikleri devletlerin insanları orda kendi savaslarını yapmamışlardır belki de ne yaptıgını bile bilmeden orda bulunan kişiler!bunlara gösterilen özenin 3/1 i ni göstermedik kendi yüce sehitlerimize! bizi affedin...

(bkz: teknoloji ve insan)