topuk

orqn
yaklaşık olarak 20 sene 8 ay 18 gündür ayaklarımın altında, bir adet solda ve bir adet sağda olmak üzere toplamda 2 tane olmalarına rağmen bir kez olsun kafamı çevirip dikkatlice bakmamıştım bunlara. yaklaşık olarak 1 saat 50 dakikadır uzun uzun bakıyorum kendilerine. şunu fark ettim ki topuklar, insanın kendisinden çok daha yaşlı; fakat bir o kadar da çocuk gibi. etrafı kırış kırış olmuş, sertleşmiş, ciddi görünümlü ve nereden baksan 1000 yaşında. ama ortalara yaklaştıkça, biraz derine indikçe yumuşuyor; bebek poposu kadar pürüzsüz ve yumuşak bir hal alıyor. bu haliyle de adeta 4 yaşındaki bir çocuk izlenimi bırakıyor. güler yüzlü fakat suskun bir hali var. belli ki çok yorgun. bütün bir vücudu taşımak, insanı ayakta tutmak gibi çok önemli bir göreve sahip olmasına rağmen maruz kaldığı vefasızlıktan rahatsız bir hali var. hani aile babaları bir şeylerden şikayetçi olurlar; fakat sitem etmeyi kendilerine yakıştıramadıkları için bu sitem yüzlerine sessizlik olarak çöker ya, işte öyle bir sessizlik topuklarınki. bütün bu yaşadıklarına rağmen, taşıdığı ağırlığa, yaklaşık olarak 20 sene 8 ay 18 gündür hak ettiği saygıyı görmemesine rağmen hala inatla yumuşak olması, güler yüzlü olması insanı biraz umutlandırıyor.

topuklarımla baş başa geçirdiğim sürenin yaklaşık olarak 45. dakikasında sağ el işaret parmağımı uzun uzun sol topuğuma bastırdım. topuğum merkeze doğru küçülerek parmağımı kısmen de olsa içine aldı. hiçbir şey sormadı, yargılamadı, değerlendirmedi… ve en önemlisi içerisine aldığı bu parmak onun yapısını değiştirdi, geometrik şeklini bozdu. artık yusyuvarlak değildi sol topuğum. garip bir gurur kapladı içimi. sadece birkaç saniye içerisinde sol topuğumun şeklini değiştirmeyi başarmış, gece gece hiç hesapta olmayan bir zafer kazanmıştım. bu zaferin sarhoşluğuyla iki elimi birbirine vurarak ses çıkarma gösterisi yaptığım anda birden başımdan aşağıya kaynar sular döküldü; sağ el işaret parmağımı topuğumun üzerinden çektiğim anda topuğum eski haline dönmüştü. sanki hiçbir şey yokmuş gibi, ben dakikalardır üzerine parmağımı bastırmıyormuşum gibi, hiçbir şey yaşanmamış gibi devam ediyordu hayatına. tek bir mimik bile yoktu yüzünde. ayrılığı umursamıyordu. benimle dalga geçer gibiydi. ayrıldıktan sonra dünya hala dönüyormuş gibi davranan eski sevgili gibiydi.

daha fazla onun yanında kalamazdım. hemen çoraplarımı giydim,ayaklarımı popomun altına alarak kamufle ettim. yaklaşık olarak 28 dakikadır konuşmuyorum topuklarımla. uzun bir süre daha da onlarla göz göze gelebileceğimi zannetmiyorum. bunu kaldıramayabilirim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol