tirmizi

ankakusu
kütüb-i sitte adý verilen (6 hadis kitâbýnýn) birisi, sünen’i tirmizi’dir. eserin asýl adý câmiü’s-sahih olup, hazreti tirmizi’nin asýl adý ise, muhammed b. Ýsâ’dir. hicri 209 yýlýnda, türkistan’ýn buhârâ vilâyeti; ceyhun nehri kýyýsýndaki, tirmiz kasabasýnda doðduðu için ’’tirmizi’’olarak anýldý. hadis ilmini öðrenmek üzere, çok seyâhatler yaptý. hadis-i þerif aldýðý âlimler, sayýlamayacak kadar fazladýr. Ýmâm müslim bunlar arasýndadýr. ayrýca evliyânýn büyüklerinden; ebû türab nahþebi, ahmed hadreveyh ve ebû abdullah celâ hazretleriyle sohbet ederek; tasavvufun derinliklerine eriþti.
Ýmâm tirmizi (rahmetullahi aleyh) hadis ilminden baþka; tefsir ve fýkýh’ta da üstün bir âlimdir. bilhassa âyet’i kerimelerin nüzûl sebepleri üzerine rivâyet ettiði hadis-i þerifler; çok önemlidir. bu hususta onunu ve buhâri hazretlerinin tefsirleri, esahhü’t- tefâsir en sahih tefsirler olarak kabul edilir. diðer âlimler ittifakla; tirmizi’ye ’’hâkim’’ pâyesini vermiþlerdir. bu pâyeye lâyýk olduðunu, çalýþmalarýyla hak etmiþtir.
hâkim tirmizi topladýðý ve tasnif ettiði meþhûr sünen’den baþka, çok kitap yazmýþtýrç fakat hiçbirini kendi eseri saymaz ve der ki:’’yazdýklarýmýn hepsi, allahü teâlânýn lûtfudur. onlarýn hiçbirini, benim eserim olsun diye yazmadým! bâzan daraldýðým ânlar oldu da; içimden geldiði gibi yazmaða baþladým. yazdýkça gönlüm açýldý. ve o kitaplar meydana çýktý. gene de en mühim eseri, sünen diye anýlan el-câmi’dir. çünkü ’’hasen’’ hadis mevzûunda, ana kaynaktýr! bizzat kendisi: ’’bu kitabýmý bitirdiðim zaman, hicâz âlimlerine arz ettim. hepsi beðendiler. irak âlimlerine, arzettim. onlar da beðendiler. horasan âlimlerine arz eyledim. onlar ise dediler ki:’’çok güzel olmuþ!’’
önemli esrlerinden biri de Þemâil-i nebi kitabýdýr. sevgili peygamberimizin, güzelliklerini anlatýr. sayýlamayacak kadar bereketli, fâideli bir eserdir. okuyanlarýn, murâdlarýnýn gerçekleþmesi yönünde çok mücerreb (tecrübe edilmiþ) olduðu rivâyet edilir.
ulvi sohbet
’’namaz, bit ziyâfettir! allahü teâlâ, mü’minlere merhâmet ederek; onlarý namaza da’vet eder. ve namaz esnâsýnda, önlerine, ’rahmet sofrasýný’ yayar! nimetlerini bol bol daðýtýr. sevdiði kullarýn, bu ni’metlere nâil olmasýný diler’’ buyurdu.talebeleri tekrar sordular: ’’yâ Ýmâm! aziz kime denir?’’
’’aziz, kendisini, günahýnýn zelil kýlmadýðý kimsedir.’’
’’hür kimdir?’’
’’hür de, kendisini, tamâhýn (cimriliðin) kötüleþtirmediði kimsedir.’’
’’kimler, ’hoca’ olabilir?’’
’’hoca, kendisini, þeytânlarýn esir almadýðý kimsedir.’’
’’zeki, kime denir?’’
’’allahü teâlâdan korkan ve bizzat kendi nefsini, hesâba çeken kimseler; zeki’dir. çünkü, hak yoluna giren ve hakikatý bilen kimsenin; günâha meyli ve ihtirasý kalmaz!’’ baþka bir sohbet toplantýsýnda ise, müslümanlar ricâ ettiler: ’’bizlere; insaný târif eder misiniz?’’
’’Ýnsanlarda; dâimi bir zaaf hâli görülür. bununla beraber o, bir da’va peþindedir. hem de, büyük bir iddiâ ile! acaba nu zâif hâliyle; o büyük iddiâsýný nasýl gerçekleþtirecek ki!’’ müslümanlar gene sordular: ’’yâ Þeyh! çocuklarýmýzý, nerede terbiye etmeliyiz?’’
’’herkesin terbiye ve ýslâh yeri, baþkadýr. meselâ çocuklarýn terbiye yeri; mektebdir. yolkesenlerin (eþkiyânýn) ýslâh yeri: zindan. kadýnlarýn terbiye mahalli de; evleridir.’’ ömrünün son yýllarýnda, gözleri görmez oldu. hiç þikâyet etmedi! nihâyet 893 (279h.) yýlýnda, receb ayýnýn bir isneyn (pazartesi) günü, rahmet-i rahmân’a kavuþtu.

http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=2713

alinti

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol