the prestige

0 /
goetica
tamamen 2 sihirbazın sidik yarı$tırmasına dayalı bir film.tabi i$in boyutları bu kadar basit değil ama leziz bir film olmu$ ziyadesiyle lakin bunye bir hayli karı$ık,beyin sulanmı$ bir vaziyete geliyor film sonunda.l
lan kim kimdi $imdi be heeeey tey tey derken buluyorsunuz kendinizi.
evet.
gidilmeli,gorulmeli.
nihilist
kesinlikle dikkatli izlenmemesi gereken film. filmin bel bagladıgı temel unsur olan suprizler dikkatli bir izleme ile ilk 15 dakika itibari ile ortaya cıkıyor. zira ben herkesin oheyh cektigi sahneleri zaten bilerek izledim ve gayet sıkıcı bir hal aldı film. ama ustun koru izleyipte her suprizi olması gerektigi gibi yasarsanız cok iyi bir film gibi gorulebilir.

tek onemli husus kafamıza her an kakıldıgı uzere dikkatli izlemek...
goetica
-fena spoiler-spoiler ötesi-hatta filmin sonunu bile söylüyorum o derece-izlemeyenler okumasın-



bordon’un yer deği$tiren adam sihirinde aslında yer deği$tirmediği,bir ikiz karde$inin olduğu belirtilmekte filmde.

peki ya bordon angier’den once teslaya gitmi$(angiere tesla ismini veren zaten bordon du hatırlarsak)(ardından alakam yok diyen de bordon du ama) ve kendinden 1 adet klonlattıysa?(artık kaç tane allah verdiyse ya da) yani o ikizi değilse.

ha diyeceksiniz ki madem bordon da klondu angier’in numarasını izlediğinde neden bu denli $a$ırdı..

burda hatırlanması gereken yegane nokta,bordonlardan hangisi $a$ırdı?


ve bir de kafama takılan konu film sonunda bordon’un angier’i vurması hususu.

ya adam zaten kendisinden milyonlarca klon yapmı$ ve her sihirde bir tanesini öldürmü$(kafesten kaybolan ku$ sihiri sahnesini ve ölen ku$u du$unurseniz aynı mantık)(öldürdüğünü de anlatırken gösterilen flashbacklerde kendini vuru$undan anlıyoruz),bordon angier’i vursa da filmin sonunda aslında hiç dikkat edilmediğinden bahsedilen kutunun içerisinde bir tane daha angier görüyoruz.

nereye kadar karde$im yani,klonla vur klonla vur klonla vur,ne anladım ben bundan,ne tadı kaldı,de get.

filmde ucu açık çok nokta bırakılmı$ bu da bunyelerin film çıkı$ında belli bir süre error vermesine sebep oluyor.

lakin ben bunu bilir bunu söylerim,tesla buyuk adammı$.

-spoiler bitti-

goetica
-bu da fena spoiler-

filmde borden’ın yer deği$tiren adam sihirini angier’in çalıp ismini de yeni yer deği$tiren adam olarak deği$tirmesinden sonra ba$ka birilerinin de çıkıp öz yer deği$tiren adam,has yer deği$tiren adam olarak deği$tirmesinden tırsım tırsım tırsmadım değil hani..

-bu da bitti-
linear approximation
filmin ortasina dogru,tanitilan karakterlerin coklugundan dolayi ’noluyo mq,fallon kimdi,borden su muydu,angier su karisi olen adam miydi lan’ seklinde icsel dilemmalar yasarken,bir fizik ogrencisi olarak tesla ile edison’un film setini kurtlar vadisi’ne cevirmelerine de hayretle baktim.

her 10 dakikada bir dikkatle izleyin dendikce iyice dikkatsiz izlerseniz,film dadindan yinmez.ben filmin sonuna kadar aklimdaki sou isaretlerinin cevabini bulamamistim.hadi iyi seyirler.
schumi
hugh jackman ve christian bale’in başrollerde oynadığı film. son derece izlenilesi, kafa karıştırıcı, insan beyninde "ohaa, yuh aq, la bi siktir git" şeklinde tepkilere yol açabilecek filmdir.
magilkaya
son zamanlarda izlediğim en güzel film. şiddetle tavsiye ediyorum. belki inanmayabilirsiniz ama kandırılmak istediğiniz bi gercek
eldrun
her sihirbazlık numarası üç bölümden ya da perdeden oluşur.

birincisi "vaat" bölümüdür.sihirbaz size sıradan bir şey gösterir.

ikinci perdeye "dönemeç" denir.sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür.henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir.onu geri getirmeniz gerekir.

işte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur.içlerinde en zorlusu.

prestij.
cocabora
kesinlikle sezonun en kral filmlerinden biri.sinemanın hiç görmediğiniz bazı yönlerini görüyorsunuz,senaryo müthiş,tabi bazı hatalar var belki ama ben de kafamı yorup yorup çözemiyorum zaten.ama gerek oyunculuk gerekse yönetmen yapacağını yapmış ve memento yu yazan ağibimizin de bu filmi yazdığını düşünürsek haksız da olmayız.
nickmickyock
her sahnesinde hayattan büyük izler bulunabilecek bir filmdir..
prestij zaten hayatın kendisidir ancak bunun ötesinde filmdeki gel-gitler sayesinde 19ncu yüzyılda londrada yaşamış olan bu iki sihirbazdan birisinin yanında olmak ta zordur. hayatın kendisinde de olduğu gibi kendinizi hangi tarafta bulmanız gerektiğine dair bütün düşünceler askıda kalmıştır. özünde iyi niyetle yapılan davranışlar kötü şeylerle sonuçlanabilir, bunun sonunda canı en çok acıyan hayatı boyunca bunu sorgular..ve hayat bilindiğinin aksine o kadar basittir ki bunun yanitini hiçbirimiz kabullenemeyiz. işte film budur..
eldrun
ikinci izleyişimden sonra aslında hiç hata olmadığını düşündüğüm film.

---spoiler---
filmin sonunda ki sahnede bordon’un angier’e ateş ettikten sonra yerde seken topu eğilip alması, alırken elinin duruş şekli, diğer elinin şapkasına gitmesi ile müthiş bir the good the bad and the ugly göndermesidir. aklımıza hemen lee van cleef gelir bordon’un elindeki iki parmağın olmayışını gördüğümüzde.

yoksa sadece bana mı öyle gelmektedir bilmiyorum hiç böyle bir yorum okumadım şimdiye kadar.

---spoiler---

ophelia
insanı ters köşeye yatıran şaşırtıcı senaryoya ve görüntülere sahip kadrosu ve oyunculuğu ile de benzerlerinden sıyrılan bir (bkz: christopher nolan) filmi.
filmin başındaki sahneyi pek önemsemeyenlerde
sonunda tam bir şok etkisi yaratması muhtemel olan,
bitiş sahnesinin hemen ardından başlayan şarkının (analyse)
(bkz: thom yorke) imzası taşıdığı film.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol