sivas katliamı

sitare
2 temmuz 1993 yılında sivas madımak otelinin yakılması sonucunda oluşmuştur.

bu çok kötü olayın sebepleri arasında:
her yıl sivasın yıldızeli ilçesi banaz köyünde gerçekleştirilen pir sultan abdalı anma ve kültür şenliklerinin sivas merkezine alınması, yerel basının tüm uyarılarına ve haftalar öncesinden sivasta çok büyük olaylar çıkacak haberlerine rağmen başta sivas valiliği olmak üzere emniyet ve diğer kurumların yeterli tedbirleri almaması, şenliklerin başlangıcında istiklal marşının okunmaması ve o zamanki sivas valisininde aralarında bulunduğu yetkililerin devrim! şehitleri anısına saygı duruşunda bulunmamaları, aziz nesinin kuran ve muhammed hükmünü yitirmiştir, çağdışı kalmıştır gibi sert açıklamaları, sivas merkezindeki çay bahçelerinde sol örgütlerin propaganda yapmaları sonucunda halktan tepki çekmeleri, cuma namazı sırasında davul zurna eşliğinde halay çekilmesi süretiyle namaz kılanların rahatsız edilmesi ve ilk orda olayların başlaması,

cuma namazı sonrası onlarca sarıklı cüppeli kişilerin el ilanları dağıtıp din elden gidiyor diye bağırarak halkı kışkırtmaları(bu kişiler vilayet binası taşlandıktan sonra dağılmaya başlayan halkın dağılmaması için tekrar tekrar benzer söylemlerde bulundukları halde hiçbir şekilde güvenlik güçleri tarafından engellenmemeleri), olayların yaklaşık 8-9 saat sürdüğü halde hiçbir müdahalede bulunulmaması(arabayla gelindiği takdirde sivasa ; tokattan 1saatte, kayseriden 3 saatte, malatyadan 3 saatte, amasyadan 3 saatte ulaşılabilinmektedir.)

halka haber verilmeden şehrin çeşitli yerlerine heykellerin yerleştirilmesi, halkın oteli taşlamaları ve saatlerce süren bu hareket esnasında bir anda bir bidon benzinin kaldırımda bulunması, olay günü sivasa erzincan istikametinden çok sayıda arabanın gelmesi ve bu araçların aranmamaları gibi bir çok sebep sayılabilinecektir.

yukarıdada saydığım sebeplerden de anlaşılabilineceği üzere, bu vahim olay çok önceden ve en ince ayrıntısına kadar hesaplanmış bir nevi süleyman demirel ve ekibi tarafından sivastan intikam almıştır.derin devletin derin etkilerinin görüldüğü bu iğrenç olayın sonralarında da görülmüştür. askerlerin bütün hastanalere müdahalesi sonucunda otopsilerin ve gelen yaralılara müdahalelerin askeri hekimler tarafından yapıldığını bütün sivaslılar bilmektedir.


ayrıca büyük birlik partisi yöneticileri otele parti camından uzattıkları kalaslar sayesinde ulaşarak otelde mahsur kalan bir çok kişiyi kurtardıkları ve onları mühsin yazıcıoğlunun direktifleriyle 2 saat kadar korudukları ve sakinleştirdikleri bile uzun süre kamuoyundan saklanmıştır.

otelin yakılmasından sonra müdahale etmek için geç kalan yetkililer halkın kendiliğinden dağılması sonucunda sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. sokağa çıkma yasağından sonra kimliği belirsiz kişilerce hareket eden herkese ateş edilmiş ve olaylardan habersiz kişiler bu şekilde öldürülmüştür.

sivas halkının en ufak bir sucu olmadığı bu canice işlenen katliamdan sonra sivas plakalı araçlar çeşitli tatil yörelerinde yakılmıştır, taşlanmıştır.

televizyonda görülen o kalabalıkta her türlü siyasi görüşe sahip insanlar vardı ve bu insanlar nasıl bir oyuna alet olduklarının farkında değillerdi.

her ne sebeple olursa olsun hiç kimsenin bir başkasının yaşama hakkını elinden alması heleki böyle insanlık dışı bir hareketle bunu yapması asla savunulamaz bir davranıştır. bu olayın doğruluğunu savunmak, haklılığını savunmak insan olmanın onurunu çiğnemektir ve her türlü hakareti haketmektir. siz insanların hayallerini yakamazsınız buna kimsenin hakkı yoktur.

eger olayların nasıl bir oyun olduğunu anlamak isterseniz bu olaylardan yargılanan kişilerden 37sinin idam cezası aldğını gözönünde bulundurmanız gerekmektedir. sadece ihbar telefonları kanıt gösterilerek onlarca insan aylarca yıllarca hapiste kalmış yuvaları yıkılmıştır.

en acı olanlardan biride hiçbir zaman o oteli yakanlar cezalandırılmamış olmasıdır.

cezalandırılanlar başta gencecik 37 çicek, 37 umut, 37 güneş ve onların aileleri daha sonra da sivas halkı olmuştur. sivas merkezinde sanıldığı gibi alevi sünni ayrımı yoktur ve bundan sonrada asla olmayacaktır. bu olaylardan sonra alevi sünni bir olup birbirlerinin omuzlarında ağlamışlardır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol