rotting christ

priapus
rotting christ sakis(necromayhem), jim(mutilator), ve themis(necrosauron)’den olusan orijinal kadrosuyla death ve grind’in gurleyen bir karisimini birlestirmek uzere 1987’de kuruldu. once tamamen provalardan olusan ve grubun pek de onemsemedigi iki kayit gerceklestirildi (“decline’s return” ve “leprosy of death”). bu arada rotting christ’in genc bir grup olduguna dikkat edilmelidir (14-15 yasindalar). 1988’de grup ilk 7” ep’sini sound pollution ile kaydetti ve bu kayit, parcalarinin 9’unu icermekteydi. dogal olarak stil, soz yani agir basan bir grindcore’du. o yil grup, bathory, venom, possessed ve celtic frost’u da takip ederek kendini tamamen black / death metale vermeye karar verdi. boylece 1989’da kotu taninmis 5 sarkilik “satanas tedeum” adindaki ilk demolarini yaptilar. sonuc ise “abyssic death metal” adini tasiyordu. bunun nedeni black metal teriminin henuz olusturulmamis olmasi ve o gunlerde death ve black metal’in asagi yukari birbirlerinin yerine gecebilir olmasiydi. demo yeraltinda calindi ve rotting christ’in black metal’in ikinci kusaginin baslaticilarindan birisi olmasi nedeni ile gruba cok iyi bir un kazandirdi. 90’larin baslarinda rotting christ’in necromayhem, mutilator, necrosauron gibi takma adlar kullanan uyeleri -ki bu o donem icin yaygindi- yunan etiketli decapitated records (daha sonraki unisound records) dan bir efsane olan ve vinilde basilan passage to arcturo adli ilk mini lp-lerini cikardilar. necromantia’dan magus daoloth klavyelerdeydi ve sonuc 6 adet muhtesem black / death parcasiydi.yer alti cevrelerinde, yeraltinin terimlerini kullanacak kadar “kult” ve “gercek” bir grup olarak gorulmeye baslanmislardi.


decapitated records “passage to arcturo” albumunu ilk olarak vinilde ve yunan wipe out records ile isbirligine giderek cikardi. grup studyoda pratik yapmalarini izlemek icin birkac arkadasla toplanmak haricinde simdiye kadar canli gosteriye cikmamisti. 1991’de cikan “passage to arcturo” albumuyle ayni zamanlarda, decapitated records 2 parcalik 7” “dawn of the iconoclast” ep’sini cikariyordu, ki bu ep, “produksiyon bazinda hayal kirici ve genelde aceleye getirilmis bir is” olarak nitelendirildi.

ayni zamanda 1991’de, rotting christ italyan grup monumentum ile bir sonraki 7” ep’’lerini cikardi. grup burada “satanas tedeum” demosundan “feast of the grand whore” parcasinin yeni versiyonunu caliyordu. 1992’de “ade’s winds” adli ikinci resmi demolarini kaydettiler ve bu demoda “fgmenth, thy gift” ve “the fourth knight of revelation (parts 1 & 2)” parcalari vardi. “ade’s winds” satista olmasina ragmen, ayni zamanda cesitli muzik sirketlerine gonderilen bir promosyon kasetiydi. yeni ve yakinda kurulacak olan bagimsiz etiket osmose productions, ilk ve tam albumlerini onlarla cikarmalari sartiyla rotting christ’la anlasma imzaladi. gercek su ki, grup efsanevi mayhem’den euronymous ile baglantidaydi ve euronymous kendi kisisel etiketi olan "deathlike silence productions" uzerinden rotting christ ile bir album ya da burzum ile ortaklasa album cikarma niyetindeydi. euronymous ozellikle secici oldugu ve black / death metal’in degerlerini tam yansitmayan gruplara karsi savas actigi icin rotting christ’in durumu hakkinda bir ornek veriyordu.

efsanevi debut album “thy mighty contract” 1993’te cikartildi. bu klasik bir black metal albumuydu ve “black metalin yunan soundu” tanimini olusturmustu, ve grubu dunya capinda bir duzeyde en degerliler arasina tasimisti. grup daha sonra immortal ve blasphemy ile "fuck christ tour" adi altinda simdiye kadar yapilmis ilk black metal turnesine ciktilar. bu turne insanlarin damarlarini kesmesi ve ambulanslarla goturulmesi gibi olaylar nedeniyle tarihte yerini aldi! "fuck christ tour" grubun taninmasi acisindan basariliydi; hatta turne kapsaminda olan avrupa ulkelerinden ayri olarak israil’de bile konser verdiler. fakat bu sorunlar olmadigi anlamina gelmiyordu. 1996’da mutilator, “o turne bizim icin bir waterloo idi. o zamanlar yapabilecegimiz en kotu seydi. ordudan henuz donmustum ve gitarlara ve klavyeye iki tane donemlik, grupla hicbir ilgisi olmayan muzisyen aldik. hicbir canli deneyimimiz yoktu; diger iki grupla ortak hicbir seyimiz yoktu. kotu bir deneyimdi fakat “seni oldurmeyen sey daha da guclendirir” diyordu.

ayni yil osmose iki parcalik “apokathelosis” adindaki 7” ep’yi cikardi, bu ep “passage to arcturo” albumunden alinan “the mystical meeting” parcasinin yeni duzenlemesini ve yeni “visions of the dead lovers” parcasini iceriyordu. rotting christ, nisan 1993’te yunan topraklarinda atina’da agathi club’da ancient rites ve deviser ile 5 parcalik efsanevi bir konser verdi. decapitated records iki bonus canli parcayi (ancient rites ile adi gecen konserde calinan “the forest of n’gai” ve “feast of the grand whore”) iceren cd formatinda “passage to arcturo” albumunu cikardi. grup ayni zamanda yunanistan’daki next club’da simdiye kadarki tek canli performanslarinda samael icin sahneyi acti.yunan metal hammer dergisinin yazdigi gibi: “rotting christ 30 dakika suren bir performansla izleyenlerin hayranligini ortaya cikardi.suphesiz rotting christ gorulmeye deger bir performans sergiledi ve kalabaligin ilgisini cekmeyi basardi.”

bu arada, ingiliz dergisi kerrang! rotting christ’a haksiz olarak, seytani / sag olusum olan ve 90’larin baslarinda norvec’teki olaylarla bilinen inner circle’la ilgisi oldugunu yazarak lanet ettiler. mutilator o zamanlardaki bir roportajda “buna ismimizin nasil karistigi hakkinda en ufak bir fikrim yok. farkli bir cevap vereyim. rotting christ muzik yapar ve dinleyicilerimizin bizi, soyledigimiz ya da yaptigimiz seyler icin degil, muzigimiz icin dinlemesini istiyoruz” demisti. sakis de 1997’de yunan dergisi metal invader’e benzer seyler soyledi ve bu olaylara karistiklarini tamamen inkâr etti.

zaman gectikce grup, osmose productions’la herkesin birbirini suclamasiyla sonuclanan bir ayrilik yasadi.bu noktada isbirligi feshedildi ve osmose productions grubun profesyonellikten uzak oldugunu iddia ederken rotting christ, sirketi grubun ihtiyaclarini karsilamamakla sucluyordu. yillar gectikce sozlu savaslar devam etti ve osmose rotting christ’la ilgisi olan herhangi bir seyi cikartmamaya karar verdi. sonraki aylarda grup simdiye kadarki en iyi teklifi yapan unisound ile anlasti. 1994’un sonunda “non serviam” cikti. bu kesinlikle “non serviam”, “saturn unlock avey’s son”, “the fifth illusion”, “wolfera the chacal” gibi klasik bestelerle altin degerinde olan bir albumdu. aslinda, bir suru insan rotting christ’in “non serviam” albumunu asla gormedikleri ya da duymadiklari icin “thy mighty contract” albumunden sonra dagildigina inaniyorlardi.

nisan 1995’te rotting christ, 2000 kisinin onunde 2 konser vermeye meksika’ya gitti. cekilen kacak video, grubun fanlarinin inanilmaz katkisini gosteriyordu. “non serviam” albumunden sonra magus daoloth gruptan ayrildi cunku rotting christ’in tarzinin artik onu temsil etmedigini dusunuyordu.rotting christ bazi yeni parcalar kaydetti ve kaseti century media ve nuclear blast sirketlerinin almanya ofislerine gonderdi. kisa zaman sonra century media 6 albumluk bir anlasma teklif etti. grup ayrica avantgarde, necropolis, misantrophy gibi bagimsiz sirketlerden de teklif almisti. rotting christ en sonunda century media’yi secti ve anlasma imzaladi.

nisan 1996’da, yeni albumleri “triarchy of the lost lovers” cikti. yurt disinda ilk kez kaydedilmis ve themis (necrosauron) tarafindan calinmis davullarla, bu album bir davul makinesinin kullanildigi “thy mighty contract” ve “non serviam” albumlerine hic benzemiyordu. holy moses grubundan andy classen albumun produktorlugunu ustlenmisti. rotting christ kendini black metal’den oldukca uzaklastirmisti ve onceki 2 album sertliginden kaybetmeden daha cok klasik heavy metal tabanli tarza yaklasmisti. bu album de acilis parcasi olan “king of a stellar war” ve “dynasty from the ice”, “archon”, “shadows follow” gibi klasik besteler iceriyordu. kayitlar sirasinda sakis ve themis kizamik gecirdiler ve bu onlarin isini oldukca etkiledi. kardes gruplar ve ayni sirkette olduklari samael ve moonspell ile birlikte yaptiklari 2 aylik avrupa turnesiyle birlikte unleri daha da artti. italya, ispanya, fransa, isvicre, avusturya, belcika, cek cumhuriyeti, danimarka, finlandiya gibi ulkelerde ve ayrica almanya’da "out of the dark festival"de theatre of tragedy ve gorefest ile, hollanda’da bir festivalde amorphis ve therion ile, polonya’da bir festivalde immolation ve cannibal corpse ile ve norvec’te “hell on earth” festivalinde olmak uzere toplam 14 ulkede caldilar. maalesef turnede olan tek uye sakis idi. mutilator ve themis kisisel sorunlarindan dolayi sorumluluklarini yerine getiremedikleri icin, uyelerin geri kalani donemlik muzisyenlerdi. ikinci gitarda eski corruption uyesi ve daha sonra rotting christ’in kalici bir uyesi olacak olan kostas vardi. album cok iyi is yapti ve 3 bonus parcali sinirli digipack cikartildi. bonus parcalar kreator’un cok bilinen cover parcasi “tormentor” ve mille petrozza’nin konuk vokalist oldugu “pleasure to kill / flag of hate” karisimiydi.bu arada kisisel sorunlarndan dolayi mutilator gruptan ayrildi. cunku ailesi ve profesyonel sorumluluklari ona ezici geliyordu (atina’nin merkezinde iyi bilinen metal era muzik dukkanini acmisti). century media kesinlikle cok ilgili ve profesyonel bir sirketti ve grubun kendini %100 isine vermesini istiyordu, ki bu mutilator icin yapilmasi imkansiz bir seydi. mutilator bu yogun programa uyamayacagi icin gruptan dostca ayrildi.


mutilator’un ayrilisi dostca kosullar altinda olmustu ve bas calmadaki yeteneksizligi gibi aptalca soylentilerle hic ilgisi yoktu. sakis yeni sarkilar yazmaya ve rotting christ’a katilmasi icin yeni uyeler bulmaya devam etti. 1997’nin yazina geldigimizde rotting christ, atina rizoupoli’de apollon stadium’da megadeth, bruce dickinson, grip inc. ile rockwave festivaline katilmaya hazirlaniyordu. yeni bascilari andreas’in grupla sahneye ilk cikisiydi. next club’da samael ile cikmalarindan uc yil sonra tekrar yunan hayranlarinin onunde caldilar ve caldiklari 6 parcaya muthis coskulu bir cevap aldilar. parcalardan yarisi cikacak olan “a dead poem” albumundendi. izleyicinin yeni sarkilari bilmemesine ragmen, olumlu tepkiler aldilar. “a dead poem” grubun gelistirdigi yeni sound’dan dolayi daha fazla olumlu tepki aldi. black metal gecmislerinden kendilerini oldukca uzaklastirmislardi ve muziklerine daha akilda kalici heavy metal ritmleri eklediler. klavyede samael’den xy vardi ve bu album gene xy’nin produktorlugunde woodhouse studyolarinda kaydedilmisti. album yunanistan’da ve yurt disinda “hit” olan iki parca iceriyordu. bunlar “sorrowful farewell” ve “among two storms” parcalariydi. “a dead poem” satis rakamlarina ve ses kalitesine bakilirsa rotting christ’in o zamana kadarki en ticari albumuydu.bu noktada grup, black ve death metal’le ilgisi olmayan bir cevrede taninmaya basladi.

buna ek olarak, eski logo artik kullanilmiyordu ve yerini daha gotik bir font almisti, bu da grubun koklerini ve black metal gecmisini unuttuguna inanan bazi eski siki hayranlari tarafindan olumsuz tepkiler almasina neden oldu. ayni zamanda takma adlar kullanmiyorlardi cunku grubun yeni heavy gotik yonune uymuyordu. ekim 1997’de grup metal oaka’da invader dergisinin organize ettigi open air festival’de gorundu. bu rotting christ icin tarihi bir gundu, cunku kendilerini muzige iten venom’la caliyorlardi. ayrica emperor, theatre of tragedy, virgin steele ve deviser da sahne aldi. burada iyi bir performans sergilediler ve “shadows follow” parcasini mutilator’a adadilar.

daha sonra destek gruplari old man’s child ve sacramentum ile bir avrupa turnesine ciktilar. grup daha cok black metal izleyicisinin onunde olmak uzere 12 ulkede calma sansini buldu, londra konseri buyuk bir begeni topladi, ki bu ingiliz pazarinin oldukca olagandisi oldugu goz onune alinirsa cok onemliydi. 25 gunluk turneden sonra grup turkiye’deki konserleri icin istanbul’a gittiler. istanbul’ ve ankara’da toplam uc konser verdiler. 1997 de sakis bir roportajinda “muzigin sinirlari yoktur ve gecmiste yaptigimiz gibi israil ve meksika gibi ulkelerde calarak bir riske girdik” diyordu. turkiye’deki konserler grup icin cok onemliydi, cunku her bir konsere 1000’in uzerinde dinleyici gelmisti; bu da rotting christ’i yuceltiyordu. daha sonra tiamat ile 20 gun surecek bir avrupa turnesine daha ciktilar.

grubun bir sonraki adimi yeni bir album bestelemekti. adi “sleep of the angels” olan album ocak 1998’de cikti. klavyeci panagiotis gruptan ayrildi ve yeni uye george onun yerini aldi. “sleep of the angels”, gotik bir cok oge ekleyen grup icin bir adim ileri gitmek demekti ama yine de ilk saniyesinden son saniyesine kadar bir metal albumu olarak kaldi. albumun cikmasindan iki hafta once, 7 parcalik single “der perfecte traum” cikartildi. bu single’da “sleep of the angels” albumunden alinma “der perfecte traum” parcasi, “moonlight” (baska hicbir albumde olmayan cikartilmamis bir parca) ve 1996’da samael ve moonspell ile ciktiklari avrupa turnesi sirasinda polonya’da kaydedilen ve kotu sounduyla hatirlanan 5 canli parca vardi. bu single ozellikle alman hayranlari tarafindan buyuk begeniyle karsilandi. bu parca latince sozleri olan bazi eski parcalar haricinde sozleri ingilizce disinda bir dilde olan ilk parcaydi.

hayranlarin tepkileri bir kez daha eziciydi ve rotting christ’in dinleyici kitlesi genisledi. bazi eski hayranlar hâlâ grubun eskisinden cok daha farkli bir muzik yaptigindan sikayet ederler, fakat “the world made end” veya “delusions” gibi parcalarda grubun black metal gecmislerinden ogeler duyulabilir. “sleep of the angels” grubun dunya turnesine cikmasini saglayan ilk albumdu. once deicide, ancient rites, aeternus ve beemoth ile uzun bir avrupa turnesi geldi. daha sonra rotting christ cesitli sehirlerde konserler vermek uzere abd’ye gitti. grup kucuk, kisisel bir karavanda yolculuk etti.grup buyuk hayranlarinin her konserine katilmak icin caba gosterdigi latin amerika’daki kolombiya ve brezilya gibi ulkelere gitmek uzere turnelerine devam etti. meksika’da 6,8 buyuklugunde bir deprem themis’in yaralanmasina neden oldu ama neyse ki ciddi degildi. rotting christ 2000 yilinin hemen basinda turkiye’ye ikinci kez gelmek uzere yola cikti. 1999 yilinda turkiye’de meydana gelen depremde zarar goren magdurlara yardim icin istanbul’da bir konser verdi. ve turk fanlari tarafindan buyuk bir destekle ugurlandi. bundan sonra, rotting christ turneyi rodon club’da cok basarili bir konserle ve yunan ulkesinde kucuk bir turneyle bitirmek icin yunanistan’a dondu. konsere grubun sound’undan ve heyecanindan etkilenen unlu yunan dark sanatcisi vasilis arnaoutoglou da katilmisti ve sakis’e parcalarindan birisi icin bir video klip cekmeyi teklif etti. isbirliklerinin sonucu “after dark i feel” video klibini hazirladilar. grubu sahnede calarken gostermeyen, ama parcanin gorsel temsili icin paradoks ve kara goruntuler yansitan kendine has bir video klipti.


2000 yilinin yazi “khronos” albumunun cikisini isaret ediyordu. parcanin dolasimindan once, grup gelecek albumun guclu black metal duygulariyla cok derin bir album olacagini bildiriyor ve bir dereceye kadar eski duyguya geri donuyordu. eski uye magus wampyr daoloth’un bir parcada vokallerde katilim yapmasi gerekirken, yogun is programindan dolayi ve teknik problemler nedeniyle bu asla gerceklesmedi. aslinda khronos; “thou art blind”, “aeternatus”, “glory of sadness” gibi saf black metal parcalari iceriyor, ve genel olarak album “sleep of the angels” ve “a dead poem” albumlerinde pek olmayan black duyguya geri donuyordu. kayitlar sakis’in produktorlugunde ve hypocrisy’ den peter tagtgren’in isbirligiyle abyss studio’da yapildi. khronos albumu, septic flesh’ten spyros “seth” tarafindan yaratilan kapak cizimi temel olarak grubun adinin gorsel bir imajidir, ve carmiha gerilmis isa’yi yuksek oranda curumus olarak betimler... daha sonra destek gruplari vintersorg, madder mortem ve tristania ile buyuk bir avrupa turnesi, ve cesitli ulkelerde bir cok konser gelir. turne bir kez daha rodon’da biletleri kapali gise bir konserle ve ulkenin geri kalaninda kucuk bir turneyle sona erer.

2001’de grup gecmisinde ikinci kez atina’daki rockwave festivalinde judas priest, megadeth, savatage, cradle of filth ve less than human gibi gruplarla calmak uzere sahne aldi.sonraki 1,5 yil, yedinci studyo albumlerini yaratmak uzere inzivaya cekildiler. tek istisna 27 nisan 2002’de my dying bride’in londra’daki konserine cok ozel konuk olarak katilmalariydi ve 2002 agustos’unun sonlarinda yeni album gun isigi gordu. produksiyonunda sakis ve andy classen ile stage one studios’da (1996’daki “triarchy of the lost lovers” albumu gibi) kaydedildi. albume yunanca bir isim “genesis” verildi; ve bir kultun, eski rotting christ logosunun geri donusunu isaret ediyordu bu album! “daemons”, “lex talionis”, “in domine sathana”, “ad noctis”, “the call of the aethyrs” gibi parcalar grubun ilk donemlerinin muzigini hatirlatir ama modern bir estetikle. sonuc melodi eksikligi olmayan dark ve sert bir muzik ve grubun muzigine 1997’de ekledigi klasik heavy metal duygusu. simdiye kadar, “genesis” metal basininin buyuk kismindan olumlu elestiriler aldi. butun dunyanin black kult’un hâlâ canli olduguna tanik olmasi icin hem yunanistan’da hem de yurt disinda konserler programlandi..

(bkz: alinteri degil kopyala yapistir)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol