ne icindeyim zamanin
ne de busbutun disinda; 
yekpare genis bir anin 
parcalanmis akisinda, 
bir garip ruya rengiyle 
uyumus gibi her sekil, 
ruzgarda ucan tuy bile 
benim kadar hafif degil. 
basim sukutu oguten 
ucsuz, bucaksiz degirmen; 
icim muradima ermis 
abasiz, postsuz bir dervis; 
koku bende bir sarmasik 
olmus dunya sezmekteyim, 
mavi, masmavi bir isik 
ortasinda yuzmekteyim 
(bkz: ahmet hamdi tanpinar)
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
