oturup başına şu kara kutunun; ne anlatmak istediğini bile anlayamadığım insanların konuşması, koşuşması, bir oraya bir buraya giden kameranın gözlerimi tahriş etmesi, havada uçuşan küfürlerin beynimde yankılanması....
halbuki ne severdim o kutunun içinde geceleri masal anlatan adile teyzeyi, pazar sabahları kitlenerek seyrettiğim barış abiyi....
mikrofonlar şekil değiştirdikçe kirleniyorlar.... teknolojiyle birlikte, yeni modelleriyle birlikte yeni kirlenmiş yüzler ekleniyor kara kutuya....
ellerimiz ağrıyor alkış tutmaktan....
işte bizim de kirleniyor ellerimiz......
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?