küçük iskender

tecavüzden sonra "zevk aldın mı?" diye sormak nasıl abesle iştigalse, gidişinin ardından aylar sonra arayıp "nasılsın ?" diye sorman da o kadar abesti işte. uyuz bir itin kasığındaki pire kadar mutluyum ve başını çöpe soktuğu için kıçı açıkta kalan bir kedi kadar tetikteyim. tut ki mutluyum.
tut ki yıkıldım sana ne!

ey kadın! senin kolların yokmuydu.
her ’seni seviyorum’ diyene bacaklarını açıyorsun!

"..." şifresiyle adam olacaklarını sanıp yalan hayatlar yaşayanların, kitap okumalarıyla yapılan ağac israfını, amazonlarda küçük su dökerek destekleyen yazar.

şöyle bir şeyler varmış bir de, kendisine ait olduğunu düşündüğüm ama emin olamadığım: ’ ’sen’ dedi ’intihar’ gibisin; hem cesaret edilemeyen, hem de herkes tarafından en az bir kez düşünülen.
işte öyle güzelsin..’

harf oyunlu cin siirler yazan ibne..

cogu siirini okudum ,sonucta bir ibne olarak anılmasının bir sair olarak anılmasından daha hayırlı olduguna karar verdim..

agır roman da oynadıgı rol ile kendini oynamıs sair, hayata dair soylediklerini sevmesemde guzel bir sairdir. neredeyse tum kitaplarını okudum, en keskin kendini sevdirme yolarından birini kullanır, kendinden ole nefret ettirirki bir bakarsınız onu cok seviyorsunuzdur, ole bir sairdir, olesine saglam bir sairidir...

can yucel’le aralarinda gectigi rivayet edilen ilginc bir diyalog vardir.efenim,kucuk iskender isimli sahsiyet bir gun merhum can yucel’le bas basa kalir.bir muddet sonra merhumun yanina yaklasir ve cinsel uzvuna elle temas eder ki bunun anlamyziyadesiyle a?ikardyr.bunun uzerine can yucel "sikecek olsam buyuk iskender’i sikerdim." buyurur.ilginc bir zattir kendileri,insaallah mahcemalini gormek nasip olmaz.

28 mayis 1964’te istanbul’da dogdu.kabatas erkek lisesini bitirdikten sonra bes yil i.u edebiyat fakultesi sosyoloji bolumu’nde okudu.tezgahtarlik ,duzeltmenlik,jigololuk,sokaklarda kartpostal saticiligi,seslendirme,televizyona skec veya senaryo yazarligi,fotoroman oyunculugu,reklam ajansinda kostumculuk,mizah dergilerinde kose yazarligi,resepsiyon memurlugu,casting,barmenlik,meyhane isletmeciligi,erotik dergilerde kose yazarligi,televizyonda siir programlari,barlarda sanat soylesileri,radyoda canli program,sarki sozu yazarligi,telefonda seks hatlari bulastigi alanlardir.

cinsel kimliğiyle yargılanan insan.
cinsel kimliği yüzünden çoğu kişinin şiirlerini okumadan top lan bu ne yazabilir ki diyerek şiirlerini okumadığı şair.
yazdıklarıyla cinsel kimliğinin bir alakası olduğunu sanmıyorum ki zira elleriyle yazıyor o şiirleri.

iskender isimli er ki$inin arkada$ arasinda penisinden bahsederken kullandigi isim.
(bkz: junior iskender)

her kim ki ’siir’i sebebiyle odul alamak icin cagirildigi podyumda konusmasina ’ben bir escinselim’ diye baslar, benim gozumde ’sanatci’ sifatini kaybeder.

tabii ki insanlar istedikleri hayatlarini istedikleri gibi yasamakta ozgurduler, ancak escinsellik bir reklam malzemesi degildir.

(bkz: islak mayis $arkisi)

şu yağmurlu istanbul gününde aklıma gelmişken, kendileri der ki:

"yanında seni ısıtacak biri varsa, üşümek gerçekten güzeldir..."

seni öldürmek en iyisi be sevgili; en azından nerede yattığını bilirim.

’’beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. bu, evrenin ’sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.’’

bir sırrı tutar gibi tut ellerimi
bir sırrı ağzından kaçırır gibi söyle beni sevdiğini.

kimi gay diyor, kimi ergen dengi tuvalet yazıları yazdığını. en çok bir iki cümlelik yazıları hoşuma gitti bu adamın. hele bazıları var ki, uzun yazmaya gerek yok...
mesafeler aşka engel değildir uzaktan sevmek göt ister

ben ağaçta oturan kız çocuğu.. sen sıradan bir köy düğününde, havaya sıkılan kaza kurşunu... ’’vuruldum!’’ hepsi bu...

son kez vurdum kadehine.. "şerefine" dedi.. yara’sın dedim. anlamadı...

dönerse senindir , dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok.
dönecek!
bir katil olay mahaline mutlaka geri döner.