kedilerin gariplikleri

(bkz: enteresan kedi davranislari)

alakasız yerde sabit durup bir noktaya bakmaları. geçen tekerlek önünde oturmuş sabit, gözünü kırpmadan lastiğe bakan eşşoğlu gördüm.

eşinin aldattıgından şüphelenip adam eve geldiği an yakasını boynunu koklayan kadın misali dışardan her geldiğimde önce ellerimi sonra dudaklarımı koklaması.

adeta 3 yaşında çocuk gibi evin içinde benimle oyun oynamasi. gariplik bu değil sen kedisin yumakla falan oyna dimi ama kuduz it gibi kostura kostura saklambaç oynuyoruz.

Site bahçesinde devamlı ilgilendiğim bir tanesi son zamanlarda beni gördüğü an boyumca bir duvara çıkıyor, birkaç saniye göz göze bekliyoruz . Sonra dann diye kafayı aniden rastgele gömüyor bana. Sonrasında kafayı bana sürüp yalakalık yapıyor ama ne fayda hayvanla her karşılaşmamda ciddi ciddi burnum acıyor.

herhangi bir seyin kapagi ile ölümüne oynarlar. yeterki yere surunurken ses cikartsin o kapak. manyaklar.

Benimkisi, veterinerin dediğine göre bana aşıkmış, uyurken kapıyı bile kapattırmıyo( bağrınıyo ) bir iki defa, gece uykum bölününce karşıma geçmiş beni izlerken yakaladım, kalktığımı fark edince de sinsi sinsi uzaklaşıyo

Her sabah 06:00 da beni uyandırmasına anlam veremiyorum. Birde sessiz sessiz başımda miyavliyor şaşkın.

verdiğim kemikleri yalaması, dişlemesi yerine sürekli kuytu köşeye saklaması. Ev ev değil mezbahaneye döndü sayesinde.

Hiç kedim olmadığı ancak okuyabildiğim gariplikler. Anlaşılan cidden değişik hayvanlar. Başıma gelen ilginç bir olay da yok kedilerle alakalı.

burnunu enseme, saçlarımın içine sokmadan uyuyamazdı manyak. her sabah ensem ıslak ve onu rahatsız etmemek için hareket etmeden uyuduğumdan her yerim tutulmuş olarak uyanırdım. kapı açmayı öğrenmesi de bir gece sürmüştü zaten.

Halk ekmeğin ekmeğine ve dereotlu pogacaya tapması. Bakkaldan ekmek alsam şöyle bir koklayip gecen kedim halk ekmekten ekmek aldigimda arkamı döndüğüm an ağzında bi parça ekmekle koşuyor. Pogacalarimizin çay olana kadar başında nöbet tutuyoruz.