kanal istanbul

orqn
bu projenin sebebi ’ gemi trafiğinden bunalan boğazı rahatlatmak ’ olduğuna göre olayı bir de uluslararası denizcilik kuralları çerçevesinde değerlendirmek lazım.

---(bkz: esas konuya geçmeden önce bir kavram kargaşasına açıklık getirmek istiyorum)---

istanbul boğazı’ ndan gemiler transit geçiş yapmıyor. uluslararası denizcilik kuralları 3 çeşit geçiş vardır der; transit, serbest(uğraksız), zararsız. bu üçünün benzer tarafları olsa da çok kritik noktalarda birbirlerinden ayrılıyorlar. gerek görsel gerek yazılı basında boğaz geçişleri için sürekli ’transit’ kelimesi kullanılsa da o işin aslı, montrö’ yle birlikte hayatımıza giren serbest(uğraksız) geçiştir. transit geçiş kıyı devletinin yetkilerini minimuma indiren, elini kolunu bağlayan bir geçiş olduğunda türkiye bu geçişi kabul etmez. serbest(uğraksız) geçiş kıyı devletine daha fazla yetki verir. doğal olarak, bir kıyı devleti olan türkiye’ de kendi menfaatleri çerçevesinde bu geçişi tanır.

---(bkz: esas konuya geçmeden önce bir kavram kargaşasına açıklık getirdim)---

bu proje maddi olarak ne kadar mantıklı emin değilim doğrusu. türkiye boğaz geçişlerinden para kazanan bir ülke değil. geçiş yapan gemiler römorkör ya da kılavuz kaptan almak gibi hizmetlerden yararlanırlarsa onun parasını ödüyorlar sadece. ki bu paraların devede kulak kaldığına emin olabilirsiniz. ayrıca boğazdan geçen gemilerin bu hizmetleri kullanma zorunluluğu da yok. yalnızca boğaz sınırları içerisinde demir atacak gemiler kılavuz kaptan almak zorunda. yani eğer bir gemi duraksamadan boğazı geçecekse herhangi bir kıyı hizmetini kullanmak zorunda değil.

türkiye’ nin günde ortalama 150 geminin geçiş yaptığı boğazlardan, süveyş ve panama kanalı’ nın aksine, para kazanamadığı aşikar. fakat bu konuda çok suçlayıcı olmamak gerek. süveyş ve panama kanallarından geçiş yapan gemiler çok yüklü miktarlarda paraları kıyı devletine bırakıyor olsalar da istanbul boğazı’ nı direkt onlarla karşılaştırmak doğru olmaz. çünkü o kanallar bir nevi kestirme görevi gören, keyfi geçiş kanallarıdır. oysa istanbul boğazı akdenizi karadenize bağlayan tek yol. uluslararası kurallar gereği gemiler oradan geçmek zorunda. trajik de olsa gerçek bu.

peki yeni kanal açılınca türkiye bu geçişlerden para kazanabilecek mi?

gemileri boğazın o en kalabalık bölgesine sokmadan kestirmeden yukarı/aşağıya geçirmek kıyı devleti kadar gemilerin de işine gelir. boğaz geçişi sırasında vts komutlarına göre hareket eden gemiler, trafik sebebiyle hatırı sayılır zamanlar kaybediyorlar. bu kanal onlar için bir kazanç olabilir.

kanal tamamlandığında buradan geçiş yapacak gemilerin kılavuz kaptan alması zorunlu hale getirilecektir mutlaka. bu maddi açıdan türkiye’ ye destek sağlar. fakat biraz yukarılarda dediğim gibi bu hizmet bedelleri ancak devede kulak kalabilir. ekstra bir vergilendirme yolunda gidilirse de bu sefer gemiler maddi yükten kaçmak için tekrar boğaza girmeyi göze alabilirler. ücretlendirme bu projenin en kritik ayağı. gemilerin kazanacağı zaman karşılığında elde edecekleri maddi kar, kıyı devletine bırakacakları parayı geçmemeli.

işin diğer boyutu da çevre güzelliği tabi. tonlarca petrol türevi taşıyan tankerlerin her gün boğazdan geçiş yapması büyük risk. bu riski istanbul’ un kalbinden ne kadar uzaklaştırırsak o kadar iyidir.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol