giden

serco
nazim hikmet $iiri:

camlarin ustunde gece ve kar.
bembeyaz karanlikta parliyan raylar -
uzakla$ilip kavu$ulmamayi hatirlatiyor.

istasyonun
ucuncu mevki bekleme salonunda
siyah ba$ortulu,
ciplak ayakli bir cocuk yatiyor.

ben dola$iyorum...
gece ve kar - pencerelerde.
bir $arki soyluyorlar icerde.

bu, giden karde$imin en sevdigi $arkiydi.
en sevdigi $arki...
en sevdigi...
en......

karde$ler, bakmayin gozlerime
aglamak geliyor icimden...

bembeyaz karanlikta parliyan raylar -
uzakla$ilip kavu$ulmamayi hatirlatiyor.
istasyonun
ucuncu mevki bekleme salonunda
siyah ba$ortulu,
ciplak ayakli bir cocuk yatiyor..

gece ve kar pencerelerde.
bir $arki soyluyorlar icerde!..
serco
cok guzel bir ozdemir asaf $iiridir..

bir gecedir butun geceler gibi
saclarinda,tanidigin ellerin en agiri
gozlerinde maceralarin en derini...
sana anlatirlar gecenle kalandan
bir gecedir butun geceler gibi
karanliklardan,aydinliklardan

ne varsa kendincedir
pencere camlarinda i$iklar parlar
halida yatar e$yanin golgesi
ic icedir artik sokaklar,evler,odalar
duvarlar baki$lari keser,kapilar sesi
ne varsa kendincedir

ve senin,uzerinde binbir du$unce,gunden
oyna$ir hatiranla,kalbinle,umitlerinle
her$ey du$unmektedir seninle
birden,bir ruzgar eser,sana dogru senden
seninle cogalmaya ba$lar kendisiyle bitenler
hatirlayan ellerinle,unutmayan gozlerinle

degi$ir sezilecek kadar yava$tan
degi$ir istenen istenmeyen
o koruyan zor yalanlar silinir
buyur kolay bir dogru,bilinen,soylenmeyen
uyuyanlar uyanmi$,oluler dirilmi$tir
bir gecedir sana dogru senden

bir gecedir sana dogru senden...
gecen ya$adigindir,ya$arken anlamadan
kalan bir gercektir belki
bir igne gibi kaybolan,bir bardak gibi kirilan
gelen sanki bekledigindir
ve giden,en tatli,en sicak,en kocaman..

dunya kacti gozume adli $iir kitabindan..
durum
gidenler hep bekle beni derler ve kalanlar hep bekleyeceğine yemin ederler"

her giden ardında bir bekleyen bırakır.

bazen ister bekle beni der, bazen de bekleme hayatına devam et der.

bu bekleme demenin ardında bir beklenme isteği vardır hep...

ve her kalan yüreğindeki acısıyla bekleyeceğim der. dönmeyeceğini bile bile, gelmeyeceğini bile bile,sevmeyeceğini bile bile. ve bekler... yanı başımızdayken fark etmediğimiz bir çok ayrıntı takılır hafızalara. oysa ne güzelmiş yaşanılanlar dersiniz. meğer ne çok sevmişim dersiniz. ve belki de hiç sevilmediğinizi fark edersiniz. en acısı da budur ya zaten...

sevilmeden sevdiğinizi fark ettiğinizde beyninizi yer binlerce soru. başlarsınız cevabı besbelli olan sorulara kendinizce cevap aramaya. ve sorgulama zamanı gelir kendinizce.. oysa unutursunuz bir şeyi.

"aşk
sorgulanmadan yaşanmalıdır."

baktığınız her yer "onda" biter. gördüğünüz her şey de "onu" ararsınız. aynadaki görüntünüzde bir yansıma, sokaktaki köşe başında bir kucaklaşmadır "o". yağan yağmurdur, denizdeki yakamozdur "o", gecelerin ayı, gündüzlerin güneşidir "o"...

ve son cümleler dökülür artık dilinizden. "o" mutlu olsun yeter.

diyebileceğiniz bir şey kalmamıştır çünkü. tıpkı yüreğinizi sizden aldığı gibi giderken cümlelerinizi de götürmüştür yanında.

sessizlik kalır geriye biten bir sevgiden. ve ayrılık urganı kalır boynunuzda "yağlı bir ilmek gibi". sanki biri ha çekti ha çekecek. durdu sanırsınız dünyayı ha battı ha batacak. ama ne dünya durur nede o ilmek çekilir. hayat devam ediyordur ve bu çarkın içinde sizi de bilmediğiniz başka diyarlara sürüklüyordur.


bitecek sanırsınız acınızı bitmez. sadece bir yerlere saklanır yüreğinizde. bir şarkıda, bir şiirin içli mısralarında ve belki de bir sözde kanamaya hazır bir yaradır o artık.

"sessizliğin içinde bir çığlık, karanlığın içinde bir işık, yürekte
kapanmaz bir yaradır artık o...

aşk ’ tır o aşk...



neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol