gece 11 de matkap kullanan komşu

ozellikle eski binalarda iyice leziz bir ortam yaratir. sanki matkabin her devri kafanizin icinde donmektedir. o matkap az sonra komsunun gozune gozune sokulacaktir.

komşunun fantezi yapıyor olması yüksektir, bekarsa da evliyse de bu insanlarla konuşmamak gerekir, sakıncalıdır. kısacası "böyle komşunun allah belasını versin" dedirten durum.

ilk olarak biraz beklenir, sonra ses nereden geliyorsa yavaşça gidilir. kapı çalınır, eğer duyulursa ve kapı açılırsa ’bu saatte yapmasanız da uyusak biz efendim’ denilir, ses durursa ne ala ama durmazsa ya öldürülür ya da ölünür.

bu turlerin arasinda yasamaktan bunalip da bir gun...
<bkz:> insan olmaya gidiyorum...

gece 11.30’da mahalleli tarafından öldürülmesiyle sonuçlanan komşu modelidir.

- o matkapı alırım...denilesi komşu insanıdır.gücümüz bu kadarına yetmekte...
(bkz: sözlük komşumu öldür suçu başkasına at lan allahsız)
(bkz: bokunu çıkarmak)

matkap yedirilesice komşu.

"gece gece delip de ne takacak acaba? " diye düşündüren gizemli komşu.

sabahın köründe kapısını sonuna kadar açan ve 5 yaşlarındaki iki çocuğunu kapının önünde hunharca bağırtan deli komşu ile aynı kategori de bulunan bu tarz ve türevi kişiliklere uzaktan bakılıp, kuruyemiş tarzı şeyler atılmamalıdır.

bu katagoride ses cikartip mutlu olsun diye dusunulerek! diyemiycem (cunku dusunmek insanlara ait bir olgudur)iste bir sekilde diyelim eline topuklu terlik verilip bos emaye kuvete birakilmis, terligi kuvete vurdukca cikan sesten mutlu olup cigliklar atan cocuk ve ortalik dagilmadan, etegine yapisilmadan rahat rahat tiryakisi oldugu diziyi izleyip kendinden gecen komsu anne modelini de sayabiliriz...bir de senin duvarin onlarin banyoya bitisikse yandin ki ne yandin...

bırakacaksın hevesini alsın delsin rahat olacaksın.

sabah 9’da matkap kullanan komşuyla kazana atılıp kaynatılması gereken komşu.

hatırlıyorum da ben bunların sabahki versiyonlarından birine bir keresinde fena çatmıştım. haa peki bi işe yaradı mı ben uyandıktan sonra onların gürültüyü kesmesi; tabiki de yaramadı. peki hıncımı alabilidim mi; o da hayır, zira uykudan uyandırılmanın asabiyetiyle delicesine çattığım insanlar, şuursuz bağrışlarım sonucu kenara pısmış kedi gibi dudak büktüler, özür dilediler. ee ne işe yaradı o zaman, onlar da bana bağırsaydı da hıncımı alsaydım, içim ferahlasaydı. doya doya öfkemi kusabilseydim. ama heyhat olmadı işte, lakin o komşular şimdi göz hapsinde. sabahın erken saatinde ya da gecenin köründe en ufak bir matkap sesi duyarsam bu sefer herşey çok daha fena olacak... hem de çoookkk...

pazar sabahı yedi buçukta matkap kullanan komşudan daha iyisidir. ama pazar sabahı yedi buçukta matkap kullanan komşuya bir şey denilebilir mi, denemez. neden, çünkü bir milletvekilinin birinci dereceden akrabasıdır. desen ne olur, öylece bakar. neden, insandan saymaz da ondan.

biraz daha sessiz ve etkisi ufak fanteziler bulması gereken komşudur. aynı anda kaç tane kulak s.kiyor haberi yok.

(bkz: ruhsat ile satılması/kullanılması gereken gereçler)

duvar veya tahta delmiyorsa çıkıp bi’ bakın. kendine bir şey yapabilir.

kendine bir şey yapıyorsa ellemeyiniz. karısına ya da kızına yapıyorsa müdahale ediniz.

duvar veya tahta delmiyorsa, kendisine karisina ya da kizina da bir $ey yapmiyorsa ili$meyin. o duydugunuz ses matkap sesi degil kom$unuzun tuvalette ikinirken cikarttigi sestir. kisa bir sure sonra o ses bitecektir.

götünü deliyorsa görmezden gelin.

(bkz: bunu yapan insan olamaz)