futbol

(bkz: tepuk)

sevmediğim, oynamaktan da izlemekten de zevk almadığım bir spor dalıdır. genelde yapılan sporsal faaliyetten daha çok, fanatizm dolayısıyla ilgi gördüğünü düşünüyorum. taraftar sayısının fazla olması, yapılan eylem, girilen kavgaların, atılan sloganların fazla olmasından dolayı daha fazla sevilmektedir. başı boş yurdum insanına, savaşacak bir şey, uğraşacak bir uğraş olmuştur. aklı başında olup da fanatik olan birini görmedim ben. spor sevmek futbol izlemek ayrı, fanatik olmak ayrı. karıştırılmasın lütfen..

çok basit ve her kesimden insanın oynayabildiği bir oyun olması sebebiyle popülerliğini kaybetmeyen,dost,düşman herkesi karşıkarşıya getiren müthiş spor.

içinde ateş etmenin olmadıgı savaş

olmasaydı ne yapardım acep dedirten harika spor. sevmeyen cinsdaşlarım tarafından garipsenmeme rağmen,futbol kadar güzel birşey var mıdır ki?gerek taraftarlık coşkusu,gerek birlik ve rekabeti öğrenmek için gerçek bir platformdur futbol.ama bazen kötü yüzünü de gösterir..o zaman ona futbol diyesim gelmez,başka birşeydir çünkü.asıl futbol kardeşliktir.

sanat tır efenım sanat.(oynamayı bilenle oyna bi uzerıne kafa yor o topla neler yapılıyo bi gor masada konusalım sonra.)

(bkz: futbol sadece futbol değildir)

erkek sporu...

oyuncuları yamuk bacaklı olurlar

(bkz: pes 6)

ayak topu...
uğruna; futbol asla sadece futbol değildir şeklinde bir söz edilmiş, söylendiği gibi çok geniş bir maddiyat ve maneviyat silsilesi taşıyan, aslına bakıldığında ise 22 kişinin iki takıma ayrılarak bir topu bir kaleye sokmak için koşturduğu oyun...

oynarım ama ilgilenmem.. takım da tutmam bu nedenle. erkek oluşum dolayısıyla da bu ilginç bulunur ama futbolun erkeklikle ne ilgisi var hep merak etmişimdir.

birileri oynuyor, sen oturup izliyorsun... saçma.

(bkz: harpastrum)

(bkz: 22 kisinin bir top pesinden kosmasi)

bağımlılıktır. çocukluğunu tanımlarken kullanılan en bomba oyundur. her anında vardır, pikniğe gittiğinde, okulda tenefüste(ulan taşla oynadık 2 sene, kola kutusu ne ki), okuldan sonra, hafta sonu, yaz, kış, yayla, kumsal... nereye gittiysen oynamışsındır.
başkaları oynarken izlersin, televizyonda bütün haftasonunu ayırırsın, cm’yi keşfetmişsindir, ekranda top bile görmeden oynarsın, fm çıkar ikinci günde profosyonel olursun..playstation salonlarında parmaklarını uyuşturursun, olmadı kiralarsın sabaha kadar başından kalkmazsın, arkadaşların yatar sen tek başına oynarsın... kız arkadaşına aşılarsın, ayrılırsın sinirini yenen takımına kötü oynuyor diye küfür ederek çıkarırsın... hastalıktır, bağımlılıktır, kurtulamazsın...
ayrıca (bkz: futbol sadece futbol değildir) (bkz: futbol hayata benzer)
(bkz: dar alanda kısa paslaşmalar)

11 kişilik iki takım halinde oynanan, 4 hakem tarafından yönetilen, 90 dakika süren sonunda illa ki galatasaray’ın kazandığı oyundur. inanmayanlar için
(bkz: 29 kasim 2007 panionios galatasaray maci)

futbolun br felsefesi varsa oynacak kişilerin şöyle olma ihtimali de vardır.

http://tinyurl.com/yo99gb

sadece 22 kişiyi değil bütün dünyayı peşinden koşturan spor.

(bkz: football)