eylül

hem yaz, hem sonbahar..

hüzünle, bahara dönük yüzlerin kesiştiği ay.

aynı zamanda başak burcu ayı olarak da bilinir.

eylül yağmurları bir başka olur bizim oralarda....
sen bilmezsin ne kadar acıtır her bir düşen damlası....
yere göğe sığmaz bulutlar....
o toprak kokusunu içine çekemezsin canının acısından....
yaralar her bir yerini oraların havası....
kanarsın da durduramazsın kanayan yerlerini....
hiçbir kocakarı ilacı bana mısın demez...
hiçbir hekim deva olmaz....
aman vermez bizim oralarda okşayarak işlediğimiz topraklar işte...
toprak kendi mayasından yaratmıştır insanları...
gözüpektir onlarda...
kanar durmadan da ses etmezler hiç...
zindanlarda yatarlar da vermezler kentlerinin anahtarını kimselere...
elleri silah tutmaz bizim oradakilerin...
çiçek çiçek kokar elleri.... sevgi dağıtırlar...
çağlaşıp akarlar ırmak olup tarlalara...
bizim oraların toprağı gülüm...
gebedir umuda....

bizim oralarda bir hüzündür eylül, dost gidişi gibi....

sonsuzluğun baharı eylül... hayatın dökülen her bir yaprağı... tükenen umutların yeşerme noktası... hırsların tavana vurmuş zamanları... eylül tam ortası yaşamın...

grup yorum şarkısı.

mapusun içinde
sabahın üçünde
gözlerinde yangınlar vardı

üç duvar bir kapıya
sığmayan umutlardı
ankara’nın kalbinde
patlayacak volkandı

geldiler can almaya
tükendiler vurdukça
korktular kıydıkça
çoğalan hayatlardan

gecenin içinde
sabahın üçünde
ankara’yı ateşler sardı
(yüreğime kurşunlar yağdı)

toprağın uykudan
uyandığı bir andı
gidenlerin ardından
soluksuz bir sabahtı

sesleri soluğuydu
doruğuydu kavganın
yaşamın onuruydu
muştusuydu yarının

düştüler birer birer
dillerinde yeminler
direnerek ölümü
yeneceğiz dediler

söz - müzik: grup yorum

(bkz: eylülde gel)

yaprak dökümü mevsiminin en güzel ayı.

papatya biten dağların kurşun kokusu eylül.

gözyaşıydı eylül. bütün ayların kan emici hüzünlü çocuğu.

(bkz: ilkgüz)

saatlerin giden sevgiliye doğru ileri alınmasıdır..
ardından el sallayamamaktır..
hüzündür..
göçtür..
güçtür...

herkes için farklı şeyler ifade etse de sanırım en belirgin özelliği yalnızlık ve ayrılık ayı olması.

bazenleri dogum ayıdır, gülümseme ayıdır.

hurdaya çıkmı$ ya$antınızın kırıntıları arasında yükselebilme umududur silkelenme zamanıdır, agactan salınıp toprakla temas eden her yaprakla birlikte yıkılmama duygunuzun co$masıdır...

bazen; üzerinize v yaka uzun baharlık montunuzu giyip, ellerinizi cebinize sokarak sokakta yada deniz kenarında yürüyü$tür. her burnunuzdan aldıgınız nefesle birlikkte dü$ünü$tür, kaza süsü verilmi$ hayatınızı yeniden $ekillendirme anınızdır...

son baharla hüznünüzü her yaprakla beraber dökmektir, hayatın bir hediye oldugunu dü$ünmektir; her $eye ragmen, eylüle ragmen...

türkiye için farklı önemi olan bir aydır. zira, hala bu ülkede eylül deyince ruhlarındaki ve bedenlerindeki yaralar sızlayan pek çok insan bulunmaktadır.

yurdi$indan ithal ettigimiz bir $arkici var ya hani ismi eylul.hah i$te, onun son albumunun ismi 1 sonraki’ymi$. bu da bir bilgi olarak kalsin burada.

(bkz: hazan mevsimi)

ankara’da çay bahçesi kıvamında bir cafedir kendisi,ucuzdur,beş parasızların ideal mekanıdır,fukara babasıdır,kısacası sevilir mütemadiyen...

diğer 11 aydan çok daha farklı olan aydır.yalnızca benim için öyle zannediyordum ama biraz düşününce öyle olmadığını anladım.uğruna bu kadar şarkı,şiir yazılan bir ay daha yok.bi de nisan var ama o bu kadar değil.halbüki genelde en mutlu günlerimiz bu ayda geçmez,yaz tatillerinin bittiği aydır,yazın bittiği aydır ama yine de çok seviyoruz.melankolik yanımız her zaman daha ağır basıyor galiba.

ayların en vakur olanıdır. bir ağırlığı vardır bu ayın. o yüzden aşklar hep daha güzel yaşanır. kurumuş yapraklara basarak yürürken oluşan çıtırtılar belki de bu ayı güzel yapan. belki de ismindeki l harfinin inceliği ve ü harfinin uzun okunuşudur. belki de çiseleyen yağmurun altında içilen bir bardak çayın her zamankinden daha fazla verdiği sıcaklıktır... eylül’de her şey bambaşkadır...