kucuk karanlik bir oda, bir adam, bir yatak, bir ekran ve bir ben. once daha genc olani geldi yanima. uzanin buraya dedi. elbisenizi de siyirin.
uzandim. digeri iceri girmekte gecikmedi. odadan yani. elindeki islaklik verici seyden surdu bacagima. kasiklariniza kadar acmaniz lazim dedi sonra. oradan basliycam.
aletini islaklik verdigi kasiklarima surtmeye basladi. asagiya indi sonra. ayagima kadar her yerime degdirdi. guzel gorunuyor dedi ekrana bakarak. ama ben goremiyordum.
simdi arkani don dediginde. nefesini de tut dedi. zaten nefes alamiyordum ki.
kalcamla bacagimin birlestigi yeri de islatti. elindeki alet hassas bir noktada geziniyordu artik. diz kapagimin arkasi.. ve bacagimin tamami..
tamam buyrun bunla silebilirsiniz dedi uc bes tane kagit mendil tutustururken elime. zararsiz bir jel herhalde dedim. bebek icin de surmuslerdi.
sirtustu yatarken neyseydi de yuzustu yatarken ben aysel gurel i hayal ettim mecburen. o neyi hayal etti bilmiyorum.
odadan ciktigimda koltukta oturuyordu. bacagimdaki damarlarin ultrasonografisini ceken doktor. tesekkur ettim ve ayrildim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?