starbucks

wereyda
akültürasyon’un en vurucu örneklerinden biridir sıtarbaks.
öyle ki;

yurtdı$ında insanlar sabah i$yerlerinde azar i$itmemek için giderler içerler kahvelerini, morarmı$ gözaltları belirginle$mesin diye dayarlar buz torbasını, hem modern hem de iptidai yöntemlerle; korku, çekince hasebiyle kullanırlar yani mekânı.

bizdeyse durum farklı. her ortamı kıraathaneye çevirebilme melekesindeki yurdum insanı için çok farklı bir yer starbucks. orada kahve içerken en yapay insan kıyafetleri giyilir, en gebe$ ve küçümser bakı$lar çevreye atılır ve bol bol sırıtılır. bok var sanki; hayatın anlamını çözdün değil mi bebeğim.. ah evet pilates ağrılarım var.

- otur bak ne oldu :
misal istiklal’in üstündeki starbucks’ta bu durum bir gün beni çılgına çevirdi. caddeye bakan masalardan birine konu$lanmı$ birkaç genç tipleme, yoldan geçenlere öyle gözlerle bakıyorlardı ki görmeliydiniz. yani ancak bu denli fakir hisseder insan kendini. sanki starbucks’da kahve içmek ve yanında 4,5 ytl’ye kurabiye yemek için üstdüzey yönetici, bürokrat vs.. olmak gerekmi$ gibi dü$üncelere gark oldum. brasserie’ye parası yetmeyen eprime denyoların, "oğluuuum/kızııım starbucksta kahve içiyorsun yaa boru muua??" diye akıllarından geçirdiklerini ve hatta bunu günlüklerine dahi yazdıklarını dü$ünüyorum. evet yazıyorsunuz ibneler, yazmıyoruz demeyin.

annen evde ıspanaklı börek yapsa yemezsin ama diğ’mi yav$ak.. terbiyesiz oldum senin yüzünden.

(edit ahlâkı: imla hataları)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol