yılmaz güney

isimsiz kahraman
kendi agzindan yasam oykusu ise soyledir:

bir sanatci olarak "yilmaz guney" diye bilinirim. asil adim yilmaz putun’dur. adim, zorluklar karsisinda egilmez, umutsuzluga kapilmaz, yilginliga dusmez ve basegmez anlamina gelir; soyadim putun ise bir dag meyvesinin kirilmaz cekirdegi demektir.
1937 yilinda, turkiye’de, bir guney sehri olan adana’nin yenice koyunde dogdum. kurt asilli, topraksiz bir koylu ailenin iki cocugundan biriyim. annem dindardi ve okuma yazma bilmezdi. hâlâ sag... babam ise okuma yazmayi askerde ogrenmisti. annem gibi o da hic okula gitmemisti. 1976’da ben kayseri cezaevi’ndeyken oldu. mezarini goremedim...
dokuz yasimdan bu yana hayatimi calisarak kazandim. ilk isim dana gutmekti. liseyi adana’da bitirdim. o yillar doruk adinda bir sanat dergisi cikardim. sanata merakliydim ve hikayeler yaziyordum.
1955’te bir hikayemden oturu takibata ugradim. hakkimda dava acildi.
1957 yilinda istanbul’a, iktisat fakultesi’nde ogrenim gorme hayalleriyle geldim. fakat devam edemedim. 1955’ten beri suren takibat ve mahkeme sonuclanmisti ve ben baslangicta yedi bucuk yil agir hapis ve iki bucuk yil surgun cezasina carptirildim. daha sonra temyiz mahkemesi karari bozdu, yeniden gorulen mahkeme sonucu cezam bir bucuk yil agir hapis ve alti ay surgun cezasina cevrildi. ogrenimim yarim kalmisti. onumdeki tek yol, kendimi hayatin okulunda, hayatin kabul ettigi ve dayattigi ogretmenler araciligi ile egitmekti. oyle yaptim...
kitaplar, sinema, is, cezaevi, acimasizlik, hayatin kati kurallari, toplumsal baskilar, kahpelikler, yigitler... karsilastigim zorluklari yenmek icin direnmek ve kararlilik...
ogretmenlerimden biri zor’dur... 1961 mayisi’nda cezaeviyle tanistim. 1962 araligi’nda cezam bitti. muhafazakarligiyla unlu konya sehrine surgune gonderildim. konya sinirlarindan cikamazdim. her aksam polise imza vermeliydim. en cok imzayi polis defterine attim. 180 defa...
1968’de askere gittim. 1970 nisan’inda dondum. hayatimdan calinan iki yil...
1971 mayis’inda on binlerce aydin, sanatci, yazar gibi ben de gozaltina alindim. hakkimda hicbir delil yoktu. sadece kusku.
bir hafta gozaltinda tutulduktan sonra serbest birakildim; resmi olmayan bir emirle, sozlu bir emirle ve tehditle nevsehir’e uc ayligina yine surgun edildim. bu kez polise imzaya gitmiyordum, polis beni distan kolluyordu.
1972’de, mart’in 16’sinda, devrimcilere yardim gerekcesiyle tutuklandim. mahkeme sonucu 10 yil agir hapis ve surgun cezasina carptirildim. ecevit hukumetinin 1974 genel affiyla serbest birakildim. bugun ise ecevit cezaevindedir. 1974 eylul’unde, bir cinayet olayina adim karisti ve 19 yila mahkum edildim. cezaevindeyken guney adli bir kultur-sanat dergisi cikardim. onuc sayi sonra sikiyonetimin yeniden gelmesi uzerine, dergimiz kapatildi ve hakkimda yazilarimdan oturu on ayri dava acildi. sucum, komunizm propagandasi yapmak, milli duygulari zayiflatmak, halki suc islemeye tesvik etmek, suc sayilan fiileri ovmek ve devletin icte ve dista itibarini sarsmak... istenen ceza toplami yaklasik 100 yil... 1981 ekim’inde, izinli ciktigim isparta yari-acik cezaevine donmedim. sonra da yurt disina ciktim. 1981 ekim’ine kadar, yaklasik oniki yilimi cesitli cezaevlerinde gecirdim. bu oniki yil icinde, ikisi yari-acik olmak uzere onbes cezaevi tanidim ulkemden ayrildiktan sonra ilk aylarda uc davanin sonuclandigini, sonucta, toplam 20 yil agir hapis, 7 yila yakin da surgun cezasi aldigimi ogrendim... obur davalarim devam etmekte; ancak henuz hangileri sonuclandi, ne kadar daha ceza aldim, bilmiyorum...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol