salacakta tahta iskelede;
tan ağarırken,
ilk derin nefes,
ilk çay,
ilk poğaça.
ortaköyde;
sandalda rakı,
tavada boklu tekir.
aşiyan parkında;
müzeyyenin,
serkidoryan açıklarında ajdanın sesi.
vişnezade parkında
ceketli,gravatlı, ceymsbond çantalı,
sütlü şarap,
kulak kiri,
biranın bomontisi........
burada doğanlar maşuk,
gelenler aşık,
kalanlar?
ne sen sooor , gardaş , ne de ben diyim.
not:gelmeyin yeter artık , bok var , muktedirlerin yeni projesi , istanbulu kendi bokunda boğmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?