epikuros

atacamadesert
#1032586

nerede miydim?

- metehaaaan !?
- efendim?
- dışarı çıkacak mısın?
- bi dakka daha kahvaltımı bitirmedim: anne dışarı çıkabilir miyim?
- çıkabilirsin tabii ki. ama önce bir öpücük…

oğlan dışarı çıktı. ben de şöyle bir çay keyfi yapayım kahvaltı masasında. du bi dakka. önce bi çamaşır atayım. hah. ben çay içerken yıkansın da yukarı cd’leri dizmeye çıkınca asarım kurur. ne asması yahu? kurutma makinesi aldım ya. bakalım ikinci kurutmada randıman alıcaz inşallah. kışın çok daha iyi olacak. ipek’in dediği gibi doğanın yapabildiği bir işe boşuna para vermeyelim de. oğlanın çamaşırları. dur şu montu da yıkayayım. kaç zamandır ortalarda. toz olmuştur. sonbahar gelecek giymeye başlar. yeni okul kıyafetlerini de çıkarayım torbadan kırışmasın. bi daha ütüleyemem valla. geçen senekiler nerde ki? of. dolabı çok karışık. sonra oturup tek tek ayırmalı. neyse. sünneti de duyan düğün yaptınız mı diyor. annemler yazlıktan gelsin de bi program yapmalı artık. ama önce eda yazlığa gidecek inşallah. guççük hanfendünün tweety çantasına şu ayırdığım bebek kitaplarını koyayım. önce bir sileyim ıslak mendille. kedi kılı falan vardır. kedi deyince… anaaa? beyaz? sen terasta kapalı mı kaldın? hay allah? nereye yattın? yeni kanepeye değil inşallah! of bu pazıllar da bitseydi bi. daha da iki tane salvador dali var. nereye asacaksam? neyse bitirebilsem asacak yer bulunur. yaaaaa!? daha ankara’da çerçeveye verdiğim bir sürü şey var. adam satacak valla gitmedim diye ben. eskiden boynuma doladığım bu oyaları da dilek ağacı yaptığım askılığa asmalı. merdivene koyayım da yukarı odaya çıkarken götürürüm. eee? bu kadarcık mı beyaz çamaşır? neyse şunları da atayım da. kalanı da renkliler olarak atarım. of. burada da kurumuş kaldırılmamış çamaşır var. bak makinenin kuruttukları hemen yerine kalktı bile. neymiş? demek ki hayatımı kolaylaştıracakmış. bakalım görcez. şu inci gibi dişler de büyüdü gitti elimde sonuna gelince. halbuki daha sırada elif şafak’ın iskender’i var. okuyalım bakalım kendi gözümüzle. etkilenmiş mi hanımefendi zadie smith’den. hüseyin avni cinozoğlu’na sorsan maskaralık yapıyor. neyse. herkesin işi kendine. şu odaya elektrik süpürgesini çıkartmalı. aslında tüm ev tozlanmış ama. oğlanın dışarıdan sesi geliyor. demek ki yakında. eşek. nasıl da güzel izin alıyor dışarı çıkarken. bu kanalı mı seyretcem yahu? cartoon network. kumanda nerde? orada yok. burada yok. koltuk minderlerinin altı? yok. kim bilir nereye koydu serseri! yine sesi geliyor. yola çıkmasalar bari. alıcıdan ayarlayayım. iz tv uyar. dursun. çayımı içeyim artık. o da ne?

- anneeeee!?
- n’oldu oğlum?
- a a? kurt’un ne işi var bu saatte sokakta?
- abla tasması yoktu!
- nasıl yani?
- az önce kediye saldırmak için tasmasını kopardı teyze! biz gördük!
- durun geliyorum!

eee nereye gitti bu çakır’la beraber? gece gezdikleri gibi gezerlerse işimiz iş. tasması yok diye şikayet de edilir. insanları da korkutur. hah. geliyorlar tamam. tuttum tuttum. siz tasmayı sökün getirin çocuklar. anaamm. tutamıyorum. kedi gördü. bahçeye girdi. kapatın kapıları. tasmayı getirin. tamam. hıııı. tasma işe yaramaz artık. yırtmış. başka türlü birleştiricez. nazife bana bi tornavida falan bul getir kızım. şimdi oldu. taktık mı şuraya. yuh! o kadar güçlü ki tutamadım. zinciri elimizi keserdi. neyse gelir birazdan. tamaaaam. hadi oğlum yerineeeee. suyun var mı?

oğlan dışarda di mi? güya çay keyfi yapacaktım…


bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol