yayına girdiğinde, işin çerez kısmı olan eşcinsel karakter/yatak sahnesi (ki yatak sahnesi de iki erkeğin aynı yatakta oturması/yatmasından ibaretti) dışında türk dizi piyasasını sallayacağını düşündüğüm yapım. öyle de oldu. çok gürültü kopardı ama sonunda olan diziye oldu.
deli yürek havası bence filmin en falso noktasıydı. bunun yerine, hikâyenin modern/vahşi yüzünü temsil eden iş vd ilşkilere odaklanılsa, karşısına klasik ak sakallı dede&muhafazakâr yaşam&ağır abi üçlüsü konmasa ve klasik izleyiciye öpücük gönderme derdine düşülüp hikâyeye ağır melodram katılmasa daha iyi olurdu. bir daha böyle cesur bir girişim olur mu, ne zaman olur bilemeyiz. ama temeli sağlam kuran alıp gidiyor.
(bkz: behzat ç.)
filmde ali atay’ın rolü de dikkate değerdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?