devekuşu kabare

zeki alasya ve metin akpinar’in sahibi olduklari kabaredir. cok guzel oyunlar cikarmislardir. bizzat sahnede bu oyunlari seyredemesem de bir donem tek eglencemiz olan video kaset kiralama yontemiyle tum oyunlarini seyrettigimi ve o devirde gulmekten oldugumu soyleyebilirim. simdi espriler yavan gelse de aklimda komik bir ani olarak yer etmislerdir.
(bkz: 80 lerin cocuklarinin yaslanma belirtileri )

(bkz: reklamlar)
(bkz: yasaklar)
(bkz: beyoglu beyoglu)
(bkz: ask olsun)

oyunlari vhs kaset ve vcd formatlarynda nir çok yerde bulunabilir.

gecen sene vapurlarda surekli bastan verilen, o 15 dakikalik guzelim deniz yolculugunu benim icin kabusa ceviren seysi.

(bkz: deveku$u)

(bkz: deliler)

(bkz: lüküs hayat)

dun gece d plus ekranlarinda rastladigim, gulmekten olduren oyun.
...
+ siz turklerin guzel bir sozu var, onu soyledim.
- ne dedin?
+ sektir ettim.
...

deliler adlı oyundaki sekiz sene sonra isimli skeçi izlediğimde, "yuh bundan 20 sene öncesi ile hiçbir fark yok. nasıl bir ülkeyiz biz böyle?" diye kendimce hayıflandığım oyun. o oyunda gördüğüm tek fark; o zamanki politikacılarda milliyetçilik varmış...

görüntü olarak sadece "geceler" isimli oyunları piyasaya sürülmemiştir.
sansür mü desem , baskı mı desem bilemiyorum.

pek cok oyununu video.google.com’dan izleyebilirsiniz.

yasaklardan çok güldüğüm bir enstantane:
alman hans türk sevgilisiyle evlenmek için sünnet olmak zorundadır. gelen sünnetçinin (zeki alasya) sakar olması, hansın (metin akpınar) bu cümleyi söylemesine sebep olur. "bu adam görmüyor önündeki sandalye, nasıl kesecek benim sardalye?!"

dvd seti cikmi$ bu serinin, tam ar$ivlik.