deja vu

nihilist
dun gittim tek cumle ile gercekten kotu bir film. oncelikle film tam olarak bir duzensizlik ve tutarsızlık abidesi. hayır senaryo ucuk oldugu icin veya oha lan nasıl olur ole sey tepkilerine bizi gark ettigi icin degil, film bize sundugu gerceklik duzelminde yolunu kaybediyor. filmin sundugu gerceklegi mutalk dogru bile kabul etsek hikaye o kadar duzensiz ve bastan savma yazılmıski o sundugu gercekligi elleri ile yok ediyor. bu filmde de analdık ki tony scot tam bir mehteran asıgı; 2 ileri 1 geri gitmeyi cok seviyor. tamam o gitsin ama bari yanında danzel washington’ı da suruklemesin. filografi olarak tony scot’a bakarsak bu film suphesiz o derleme icerisinde en son sırada yer alıcak. oyunculuktan soz etmeye gerek yok, danzel abi elinden geleni yapıyor ama senaryo altında ezilmekten kurtulamıyor, val kilmer ben ne arıyorum nidaları ile bir gorunup bir kayboluyor. basrol guzel hanım kadrosundaki hanım oyuncu ise olsada olur olamsada olur seklinde filmde yer alıyor, zira kadının orda yer alamsını hikayesel ve amacsal olarak anlatabilecek kimseyi tanıyamıyorum. ben hayatımda bu kadar zoraki bir ask ilk defa gordum. kamera acıları gibi iscilik konuları yine guzel ama bu film gercekten tony scot filmi olarak anılmayı hak etmiyor. son olarak; man on fire’da gordugumuz elestirilsel, muhalif tony scot gitmis yerine hukumet ne yapsa yeridir, adamlar bizim icin calısıyor borumu seklinde uysal bir tony scot gelmis, hayırlısı diyor, bir dahaki filmini beklemiyoruz....
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol