covid-19 aşısı

redleader
tutturmuşlar bir "mra" diye, ortaya atıp duruyorlar. bu mrna nedir, bu aşının farkı nedir, bağışıklık sistemimizin çalışma şekli nedir kimsenin bilgisi yok. gömmeye başlayalım.

durumu olmayıp okumayacaklar için, çalışma mantığı şu: bana virüs verme bana virüs üretmeyi öğret.

bağışıklık sistemimiz çok gelişmiş bir sistem, ve yaptığı şey vücuttaki sağlıksız olan hücreleri öldürüyor. bu hücreler virüs ya da bakteri de olabilir, kendi vücut hücremiz de olabilir. kendi hücrelerimiz miadını doldurduğunda, ürettiği faydalı şeylerden daha fazla zararlı şey üretiyor, ve vücut bunu farkedince o hücreyi öldürüyor. bu canlı olmanın normal bir süreci. vücudumuz gençken ölenden daha fazla yeni hücre olduğu için büyüyoruz, yaşlanınca tam tersi ve bu yüzden vücut iflas etmeye başlıyor. yani vücut, bir hücreye saldırabilir, hücrenin belirli zararlı bir parçasına değil. bu bilgiyi cebinize koyun, devam.

aşılar, bize okulda öğretilen şekilde, vücudumuza ölü ya da zayıflatılmış virüs ya da bakteriler veriyor. konumuz govik, o yüzden virüs diyeceğim artık. vücudumuza bu zayıf virüsü verince, vücut bunun kötü bir şey olduğunu anlıyor, ve onu öldürecek tip bir hücre üretiyor. daha sonra bu zararlı şey vücuda girdiği zaman onu arayıp yokedebiliyor. bu bilgi de cepte.

mrna aşısı dedikleri şey, tarihte ilk kez bu pandemide düşünülmüş bir şey değil. bunu teorik olarak yıllardır çalışıyorlar, ve en faydalı gördükleri şey, kanser hücreleri. kanser neydi, kontrolsüz hücre büyümesi. kanserin normal bağışıklık sistemiyle engellenememe sebebi, o hücrelerin aslında "sağlıklı" olması. yani tek derdi aslında çok fazla bölünmesi, yoksa sağlıklı hücre.

mrnanın açılımı ise: messanger rna. bu şey, bir hücreye girip o hücreye diyor ki "sen bölünürken artık bunu üreteceksin". hücre de başlıyor işe, ve o zımbırtı her neyse onu üretmeye başlıyor. hücre de üretmemesi gereken bir şey ürettiği için, bağışıklık sistemimiz normal şartlarda sağlıklı ve yakalayamadığı sorunlu hücreyi tanıyabiliyor.

iyice basite indirgersek, sırf anlaşılsın diye, öldürmek istediği hücreleri paintball silahıyla boyuyor ve vücut onları öldürmeye girişiyor.

neden kanser tedavisinde kullanılması düşünülüyordu? çünkü kanser hücrelerini ayırt etmek zor bizim bağışıklık sistemimizde. kontrolsüz bölünen hücreleri boyadıkları zaman, o kanserli hücreler kendilerini çoğaltırken verdikleri küçük "boyalı rna"ları vücut görüyor ve kanser hücresini öldürüyor.

şimdi bu basit ama dahice sistemin korona uygulamasına bakalım. vücudunuza normal virüs hücresi değil, ufacık bir rna kodu veriliyor. bu kodlar hücreye yapışıyor, ve hücre kendini çoğaltırken üretmemesi gereken bir şeyler üretiyor.

uzmanlık ve hafıza sorusu: vücudumuz mrna'yı aldıktan sonra neyi yokediyor? üretilen zararlı maddeyi mi, yoksa üreten hücreyi mi?

üreten hücreyi. yani sizin sağlıklı hücrenizi.

diyeceksiniz ki "e o zaman bu nasıl engelliyor virüsü?" bu yavşakların iddialarına göre, o hücre artık kovikli bir hücre olarak görülüyor, ve bundan sonra kovik vücudumuza girince virüsü öldürmek yerine, virüsün bulaştığı hücreyi öldürüyor. ama hangi hücreden ne çıktığını tanıması için ne gerekli? hücrenin içine girip bakamıyor; baktığı şey hücrenin zarında yabancı bir protein var mı.

e var mk! mrna'yı biz doğrudan hücreye vermedik ki! mrna'yı bir başka bir protein kabuğuna koyduk öyle verdik, çünkü başka türlü veremeyiz.

virüs neydi? protein kılıfı içinde bir rna.
mrna aşısı neymiş? protein kılıfı içinde bir rna.

bu bana biraz şey geldi... ne bileyim, kötü niyetli diyeyim.

şimdi son olarak, burada kıçımızı yırttığımız ve insanların sallamadığı noktaya. bu aşıların uzun dönem etkileri bilinmiyor. test yapılmıyor, yapılmaması için testleri atlıyorlar. teorik olarak, ki bu aşı da teorik, eğer size yanlış bir rna verilse, ya da bu virüse ait olduğu iddia edilen başka bir rna verilse, o zaman ne olacak?

vücudunuzdaki hücreleri birbirine kırdıracaklar. bu aşıyı yaptıktan sonra, öncelikle yapıldığı yer ve çevresinde, sonrasında ise vücudun tamamında kontrolsüz hücre parçalaması yaşanacak, vücudunuz kendi kendiyle savaşacak. yanisinin yanisi, 50 düşman askerini öldürmek için bütün ülkeye atom bombası yağdıracaksınız.

bu "korku pornosu" gibi mi geldi? uydurma, abartı mı geldi? o zaman pcr testi başlığını okuyun. kovik geni ve insan geninin karşılaştırıldığını

aaa ikisi de aynı mıymış?? yani yukarıdaki teori, korku pornosu değil de adamların gözümüze soka soka yaptığı bir şey miymiş?

bu aşıyı yaptırmayın.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol