bilgiçlerin şiirleri

27 /
rumuz pilis tiray egen
dil tutar ekşi bakar gözlerimden sene
dökülüverer sözcükler pare pare
el tutar okşayıverer biriciklerini
kırpıcık sımsıkıcık sarmacıklarım sene.

aguk buguk ıslarım bölgelerini
vıcık vıcık sarkarım gölgelerini
parça pinçik yoğarım ısırtırım her yerini
kaymak kaymak süt gibin dişlerimi.
rumuz pilis tiray egen
kalbimden söküp atamadım işte seni
benim kadınımdın, kokusuna öldüğüm
sensizliği öyle bir tattırdın ki bana
şimdi sipariş aşklarda, açlıktayım...

hatıran kadrajımda o kadar renkli ki
resimlerin şehri aydınlatıyor akşamları
sergi sefasını işlemekte sanatım
içsel, entellektüel acılarda...
rumuz pilis tiray egen
mızrap tellerine vurmakta sazın
türküler name name inlemekte kulağımda
anlarını anlatır onnik amca
anılarını tazelemekte hatta...

arguvan çiçekleri, leylaklar,
denizin mavisi, yosun yeşili kıyılar,
balıklar, balıksız dönen balıkçılar,
ayıklar, her dem ayık gezen ayyaşlar,
kum saati akşam ezanı, dualar, besmele ile,
sana aşık kalp
sana hipnoz hayat
dönüş yalnız sanadır...
rumuz pilis tiray egen
gönül pazarında rastladım dün
bizim yorgo amcaya
sevgiler satardı eskiden
şimdi semiz otu ve ısırgan otu satıyormuş
onnik baba da az ilerideki tezgahta
taze aşk mevyelerini tüketmiş
akşam pazarı ayrılık satmakta...

yıllar sonra;

buram abi ile nefis hanım
enfes teyzenin evinde
deniz ve martıların şahitliğinde evlendiler...

ne eski şiirler okundu ne de arkadaşları vardı orada.
rumuz pilis tiray egen
duvarları buz gibi evimin
diplerinde çocukluktan kalma rutubetler var
baba yadigarı işte,
içinde çocukluğum var
annem var
kardeşlerim var
babam var.

arka odası günün ilk ışığını alır her sabah
güneş giren evde sevgi var
baba yadigarı işte
içinde gururum var
neşem var
hüznüm var
ailem var.

yeginoglu
güce dair ne varsa toplanıp gelse,
riyanın esamesi silinir mi ki?
güç her ruhta, bedende vuku da bulsa?
yalanın kaç yüzü var bilinir mi ki?

bırak riyakarlar havlasın dursun,
şaraptan akıl alsın, cümleler kursun,
pervasız küfürlerden silleler vursun,
mert kişi sille yese yerilir mi ki?
rumuz pilis tiray egen
şu an uyuduğun semti
sokağı, apartmanı,
daireyi,
yattığın odayı,
odadaki eşyaları,
yastığının rengini
biliyorum.

serde basıp gelmek var evine
alıp seni yatağından
basmak var sineye...

hani ne kadar uzağız birbirimize?
3 trafik ışığı
5 sokak...

seven gönülleriz biz,
niye ayrıyız ki?
sebepler belli ama
sen hayattasın ben hayatta
başka hayat yok
ayrılık sebep olmadan
barışsak
öpsen beni

herşeyini biliyorum herşeyini
uykulu halini,
rüyalarını,
aldığın nefesi...

seven gönülleriz biz,
niye ayrıyız ki?
rumuz pilis tiray egen
konuşan biri var içimde,
küfrün bini bir para,
astığı astık kestiği kestik,
esirgemeden sözünü,
ileri geri,
sağı solu düşünmeden,
kurduğu cümleler var.

konuşan biri var içimde,
şarkılara nakaratlar,
gözlere şiirler,
şiirlere aşklar yazan,
destansı halleriyle,
aşık bir adam var.

konuşan biri var içimde,
saatlerce susan,
kendi kendine susan,
herkes için susan,
yazmak için susan,
asabi bir adam var.
rumuz pilis tiray egen
soğuk nefesli bir kadından
son bir yaz gecesi
duymak sevgi sözcüklerini
bahçelerde,
açık havalarda sevişmek
ellerini kullanarak sevişmek
sevişirken yıldızlara gülmek
gülerken yıldızlaşmak
ve kaymak
neden niçin
bomboş bir boşluğa...

sicaksutorbasi
gel diyordun ya,
gelgeldim işte buradayım,o kadar güçsüzüm ki,
teslim oluyorum,başka şansım yok çünkü.
süper kahraman gibi hissederdim eskiden;güçlü!
aldın bütün gücümü elimden,
çırılçıplak kaldım,
güçsüz ve zayıf......

geldim işte,gel diyordun ya!
teslim al beni,
sıç benliğimin içine,al beni benden.
insaflı davranma bana,
insafsız ol,acıma
esir al beni,
gönlüm çoktan esir olmuş sana.
al esir bedenimi...
rumuz pilis tiray egen
allarından dök yüzünü
morlarından saç telini
yak dokunduğun elimi
sev beni bade bade.

eller der ki;
sevişmeyin hele
bilmezmisin köylü kızı
sinesinde ar vardır
seven mert yiğit ise.
proserpina
gitme. -
duydum ben.
gördüm gözlerini.
duydum, sıcacık bir masumiyet, yeniden.
ve anladım-
kalman gerek
burada, yanımda görmeliyim seni hep
hiç olmadın şimdiye dek, ama ben
duydum
aşkın sade beyaz çalan müziğini yine seninle.
bir gün
bir sabah
gördüm
kocaman, koyu yeşil, muhteşem gözlerinde
bir günde
bir sabahta
yine aşık oldum ben
tanıdıkça sesini.
gitme.
rumuz pilis tiray egen
yine içine ettin yalnızlığımın,
hani çoraplarımla bile barışmışken
arabesk şarkılarımla yekten
boş şişelerle takılırken...

nereden geldin sen?
sensizliğe mis gibi alışmışken...

demlediğim çayın buharı odamda
aşk acısı kalbimde
kapanmak üzre yaralarımla
kitap okuyordum loş odamda...

nerden geldin sen?
sensizliğe mis gibi alışmışken...




rumuz pilis tiray egen
bütün sevişmiş bedenlerle toplantıdaydım
ruhları hazır yokken, erketede iken hırsız beden
tam sırasıydı şimdi anlatmanın sana olan aşkımı
yasak bedenlere anlatmaya başladım...
nerobianco
gün henüz kararmışken..
üst köşede gördüm seni..
naber diye cevapladım içimden..
anlamadın mal mal baktın!!
yaprak mı var ne bakıyon?
dada velet demekmiş,
ıkınmak çok güzel şey..
nedensiz..

sevişmek,
evrimleşmeden..
viyana yağmurlu!
garbın afakını sarmışlar çoktan..
ilgili yerlere ,
laf sokmaktan hiç çekinmem
independence gibi!

nerobianco,
evvelden yapğtığı gibi;
reloaded.
osmanlı imparatorluğu!
bank austria..
international!
akrostişimsi bir şeyler!
nedensizce;
cenabet değil abdest aldı!
ortayı açtı gol nerde?


27 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol