gitari ağlayan insanlar var

utopya
her insan farklidir. kimisi duygularini konusurak ifade ederken kimisi de susarak ifade eder. o kadar susar ki artik patlayacak asamaya gelir ve eline gitarini alir. bir sarki tuttutur. gitar aglamaya baslar... ya da sarkisi biter gitari kenara koyar bir bakmis ki gitar hungur hungur agliyor. ornegin; george harrison ’while my guitar gently weeps’ parcasini bu olay uzerine yazmistir. bir sabah uyandiginda gitarinin uzerinde gozyasi gorur ki bu gitar yapiminda kullanilan agacin terlemesiyle olusmustur ve bunun uzerine gitarinin herkese agladigini, gitarinin tellerine basarak bize de kanitlamistir...
reddevil
gerek gitarı,gerek ise hayata bakışlarıyla bir nevi kendinizle bağlantı kurarsınız.bu insanlar o soloları yazarken hiçbir maddi değeri kafalarında tutmazlar.tek dertleri sizlerle sesli veya sessiz olan o aynı çığlığı atabilmektir.bir otobüs yada araba yolculuğunda sessiz sakin evinize dönerken otobana bakıp başınızı cama dayar,notaların canınızı acıtmasını,yada sizi ağlatmasını beklersiniz.canınız acısa da aldırmazsınız.çünkü bir şekilde bir parçanız olmuş insanların ellerindeki gitarı ağlatarak sizdeki birşeyleri ortaya çıkarmasıdır bu.öfke,duygusallık,neşe yada yalnızlık...
(bkz: john frusciante)
(bkz: slash)
(bkz: eric clapton)
(bkz: jimi hendrix)
eldrun
david gilmour, gitarda sadece bana gerekli şeyleri öğrendim demiştir.sakin bir şekilde çalar.tremolo kolunu dünyanın en basit işiymiş gibi kullanır.hiç kasmaz.öyle deli gibi alternate pickingler, sweepler atmaz.sadece içindeki bütün duyguları gitara, gitarda bize anlatır.

(bkz: comfortably numb)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol