22 ağustos 2006 türkiye brezilya basketbol maçı

türkiyenin 73-71 kazandığı basketbol maçı olmuştur. basketbol denen şeye hayran kalmışızdır bütün izleyenler hep beraber. hop oturup hop kalkılmıştır son periyodda. lakin zafer kırmızı-beyaz’lıların olmuştur.

"biz gelmiyoruz" diyerek milli formayi giymeyi reddeden tc uyruklu basketçilerimize (!) kapak olmuştur. hem de litvanya ve avusturalya maçları da dahil olmak üzere ellerindeki 3 kapak ile bakkallarından 1 bardak almaya hak kazanmışlardır. genç kadroya helal olsundur.

son 5 saniyesi hayatımın en uzun 5 saniyesini oluşturan maç. kazandık mutluyuz, önümüzdeki maçlara bakacaz.

müthiş bir mücadele örneği göstererek kazandığımız maç.karakterimizin biraz dışına çıkarak üçlüklerimize güvendiğimiz maçtır ayrıca.ama işe yaradı.türkiye’nin 10/24 lük üçlük isabetine karşı brezilya sadece iki üçlük atış isabeti bulabildi.bir de galatasarayımızın arsenalle oynadığı maça çok benzedi bu maç.aynı o zaman bülent’in ve capone’nin sakat sakat oynadıkları gibi bugün de ermal’in parmağı çıktı,ibo’nun bileği burkuldu,kerem’in belinde problem vardı ama hepsi aslanlar gibi mücadele ettiler.bu galibiyetle bize şans verilmeyen grupta son maç yunanistan’la liderlik maçı yapacağız.bir sonraki turdaki rakiplerimiz de büyük olasılıkla porto riko ya da slovenya olacak.

(bkz: uh ah dev adam on iki dev adam)
(bkz: aslan parçaları)

takımımızın ilk yarı yakaladığımız farka rağmen son periyoda geride girip yüreklerini ortaya koyarak kazandığı maçtır.hasan cemalin bugünkü yazasında bahsettiği "12 savaşan adam" kimliğini ne kadar hakettiğini gösterdi dev adamlar...

maçın bitimine 4 saniye vardır.biz 3 sayıyla öndeyken moladan sonra top brezilyadadır.heyecandan o ana kadar farketmediğim annem:

+şimdi sayıda atsalar bize yetişemiyolar demi?
-üçlük atarlarsa yetişirler..
+üçlük nasıl atılıyo???
-anne bi şu maç bitsin senle basketbolun temel bilgileri hakkında uzun uzun konuşuruz!!!

daha önce 3 kez yenildiğimiz rakip karşısında bu kez kazanarak dev adamlar yine tarih yazmışlardır.

son dört saniyesi dört bin saniyede geçen maç. maçı kaydettiğim dvd nin üzerine başlık yazarken adeta ilkokul çocuğu gibi titrete titrete yazmışım ki, tansiyonum 2o ye falan vurmuştur.
ama asıl mesele bundan sonra. yunanistan’ ı yenersek ikinci turda rakip porto - riko ya da slovenya. onları da geçersek, muhtemelen, fransa - angola maçı galibi ve ardından yarı finalde abd.
yunanistan’ a kaybedersek yine portp - riko ya da slovenya ve çeyrek finalde arjantin. bu da gösteriyor ki, çeyrek finalde arjantinle karşılaşmamak için grubu 1. bitirmeliyiz. böylece şampiyonluğu telafuz edeceksek en azından yarı finali görüp, abd karşısında " tamam ya da devam " diyebilelim.
yolumuz açık olsun.

macın sonucunda ,kendi nba kariyerlerini milli takımın üstünde görüp de milli takımı yalnız bırakanlara tesekkur etmek istediğim karsılasma. iyi ki gelmediniz takım bole daha güzel.

mike mike aldığımız güzel bir maç.

murat kosova’nın "kalbi olan bu maçı izlemesin" uyarısıyla daha da renklenmiş maç.

takımımızın maça çok iyi başlayıp,2 ve 3. periyodlarda bu oyunu pek koruyamamasına rağmen son periyodun özellikle son dakikalarında açılmasıyla kazandığı maç.son 4 saniye çok uzun sürmüş,taktik savaşlarına dönmüştür.bu da maçı daha da eğlenceli ve heyecanlı kıldı kanımca.ve galibiyetimizle sonuçlandı.