sürahi

wilson
su kaynagi ile bardak arasinda bir ara istasyon vazifesi goren genelde cam veya plastikten olmakla birlikte fabrika yemekhaneleri, dandik tabildot lokantalari ve ogrenci yurtlarinda demir versiyonlarina da rastlanan su kaplari.
mad
sagopa kajmer şarkısı.

yo, yo
beni bir solukta çek içine
kaf kef (kaf kef)
pesimist orkestra (orkestra)
hadi gazla...

vaktim nakit
her dakikam değerli
ben bu zamanın bekçisiyim
ve benden razıdır başında beklediklerim
dosta ve de düşmanadır iyi dileklerim
ben ne yazmışım, ne kışmışım
uykumda mışıl mışılım
ama bak gözlerime ışıl ışılım
ayın 14’ünden nuru çalmışım

gelecek çılgınlıklar zincirlemesiydi bir zamanlar benim için
geçmiş göz yağmurlarımı biriktirdiğim sürahi
kader verdi ilahi
kabullendim vallahi

(sago kaf kef)
(ha-ha-ha) hey...
(ha-ha-ha) hey...

inanmak parça pinçik
güvenmek yarım adam
tımarlı hastanem tek yataklık
son suçum psikopatlık
haddini aşan alçak yaltaklık
bir bakireden beklenmeyecek sürpriz kaltaklık
yetti canıma sarraflık
sonradan anlarsın bu yaptıkların aptallık
ah var ya o saflık
belki seni de eder aflık
bu maç, bu savaş, bu sevgi tek taraflık
gamzelerimin çukurlarına düşen sağanak göz yağmurum ılık ılık
ilişkiler cılık arkadaşım
her balık oltalık

en güzeli çocukluktu
sahip olduğum sıska vücuttu
bu çocuğun hayatı ya rapti ya hip-hop’tu

of...
etti cana tak maalesef yok çaresi yalnızlığın
sen ve koparamadığın halatların
yeter artık nazlandığın
ağlama kıyamam, ıslanır buklelerin
aklına geldikçe uktelerin
zaman makası ipleri keser sona kaç var?
pişmanlık için çok geç
ama kabus için henüz erken

gelecek çılgınlıklar zincirlemesiydi bir zamanlar benim için
geçmiş göz yağmurlarımı biriktirdiğim sürahi
kader verdi ilahi
kabullendim vallahi

yov...
vov, vov, vov...

ben tepede, gökyüzüm benim tepemde
bir ayağım çukurda kalbim hafiyden zikirde
teknik denen keklik hedef de
tahmin et bakalım kaç çürük yumurtam var sepette
bana şeytan dansı yaparlar ne cüretle?
satılmış su ücretle
sana bir şarkı yaptı sago nefretle
kaynaş bıdık ifritle
öyle ya boku ararsan bulursun kenefte
onları kınarım esefle
pasa pas verme artistlik
şutunu görelim, haydi topa tekme
adıma dilin dönmüyorsa bana kısaca kaf kef de

gelecek çılgınlıklar zincirlemesiydi bir zamanlar benim için
geçmiş göz yağmurlarımı biriktirdiğim sürahi
kader verdi ilahi
kabullendim vallahi

of...
etti cana tak maalesef yok çaresi yalnızlığın
sen ve koparamadığın halatların
yeter artık nazlandığın
ağlama kıyamam, ıslanır buklelerin
aklına geldikçe uktelerin
zaman makası ipleri keser sona kaç var?
pişmanlık için çok geç
ama kabus için henüz erken
ladycapulet
bilinç akışına kapılmış entry girerken masamın üzerindeki cam sürahime takıldı gözüm.taa ankara’dan getirdim onu ben buraya. kırılmasın diye de sardım sarmaladım. anısı var. en sevdiğim arkadaşımla almıştım işe yeni başladığımda. sürekli koridordaki sebile gitmek zor geldiği için ve de su içmek aklıma gelmediği için alayım bir sürahi de bari gördükçe su içerim dedim. iyiki de demişim bak. ofiste herkes pek beğenmişti hatta tayine giderken belki bırakır bize diyen çalışma arkadaşlarım olmuştu. ama bırakmadım. bak ne de güzel duruyor masamda, yanı başında da bardağı. mutlular bence bu birliktelikten.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol