southampton dock

floydian
pink floyd - the final cut albümünden.

southampton dock (waters)

they disembarked in 45
and no-one spoke and no-one smiled
there were to many spaces in the line.
gathered at the cenotaph
all agreed with the hand on heart
to sheath the sacrificial knifes.
but now
she stands upon southampton dock
with her handkerchief
and her summer frock clings
to her wet body in the rain.
in quiet desperation knuckles
white upon the slippery reins
she bravely waves the boys goodbye again.

and still the dark stain spreads between
his shoulder blades.
a mute reminder of the poppy fields and graves.
and when the fight was over
we spent what they had made.
but in the bottom of our hearts
we felt the final cut.
floydian
karaya çıktılar 45’de
ve ne bir konuşan ne de bir gülen oldu
çok sayıda boşluk vardı sırada
toplandılar cenotaph’ta
hep birlikte kabul ettiler ellerini kalplerine koyarak
kınlarına sokmayı kurbanlık bıçaklarını

ama şimdi

duruyor üstünde southampton rıhtımı’nın
elinde mendili ile
ve yazlık robu yapışıyor
yağmurdan ıslanmış bedeninin üstüne
sessiz bir çaresizlik içinde, parmak boğumları
bembeyaz kesilmiş kaygan dizginlerin üstünde
cesurca mendilini sallıyor çocukları uğurlarken yeniden

ve hala o koyu leke yayılıyor arasında
onun kürek kemiklerinin
suskun bir hatırlatıcısı olarak gelincik tarlaları ve mezarların
ve savaş bittiğinde
tükettik onların yapmış olduklarını
ama kalplerimizin en derininde
hissettik o darbeyi

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol