anne kız diyalogları

hormonsuz domates
hd: anne ben saçımı kısa kestirip mora boyatırsam evlatlıktan reddeder misin?
anne: kızım o ne biçim laf? sen punk mısın?entel misin?niye saçını mora boyatırsın?
hd: ...?
birkaç saniye aradan sonra
seviyorum seni ya.
poison
- kızım sen hala yatmadınmı?

- birazdan yatıcam anne

- o cihazı kapatmadınmı hala

- hönk!!!

- fişi çekerim yoksa?

- cihaz ,fiş die düşünürken fiş çekilir...
bitterend
anneyle çay içilip, ablaların dedikodusu yapılmaktadır. konu bir şekilde evliliğe gelir.

anne:bunlarda iş yok,evlensen evlensen sen evlenirsin üçünüz içinde.
büttürünüd:o niye?
anne:sen fingirdeksin ondan.
büttürünüd:^+%&/()%/(’?*^^
elma sekeriiii
anneyle tv izlenmektedir. reklamlar girer araya her zamanki parazit $ekliyle. bir bakarsınız cola turka reklamıdır oynayan, hani $u mutfak dolabından buzdolabından çekmecelerden çöp kutusundan ve bilumum yerlerden fırlayan taraftarlar vardır...
gözleri reklamdan ayırmadan sorulur:
- anne?
+ efendim?
- sen olsan n’pardın, millet her delikten çıkıyo dü$ün. adamın biri kalkmı$ kar$ında birden bire sloganlar falan atıyor...
+ bi kere benim mutfagımdan öyle fırlayacak adamın alnını karı$larım ben.
+ ikincisi s.ktir olup gidin derim.
- ...
+ bu kadar basit.

ben de olayın daha çok ideolojik açıdan tartı$maya açılacagını dü$ünüyordum, her $eyi unutturan futbol filan $eklinde...agzımın payını aldım, selamlar.
discordia
discordia:bık bık bık bık bıdı bıdı bıdı....yaa anne sonra da gelmiş böle söylüyo...
anne:nasılsın deseydin
d:efendim
a:hıı?
d:nasıl yani?
a:neyi?
d:anne ne diyosun sen?
a:pardon kaçırmışım konuyu
d:dinleme zaten ben bundan sonra...bık bık bık bık....
elma sekeriiii
- anne ya, bu mahlepli kekin tarifinde kekun var?!
- yani kekunla yapıcaz.
+ niyeymi$ o?
- ne bileyim tarif öyle.
+ bo$ver.
- yaa bence de. normal un koyalım gitsin astarı kuma$ından pahalıya geldi baksana.
+ salla kızım zaten, o kadın beceriksiz ondan kekunla yapıyodur haspam!
- ...
+ sen unla yap aslan kızım.
- ... olur.
elma sekeriiii
genç kız annesine sorar :
- anne aşk nasıl bir şey ?
- aşk mı ? şey... aşk şöyle bir şeydir kızım, hani mesela çok zengin ve
yakışıklı bir adama rastlarsın, seni venedik’e götürür, mehtapta gondolla
gezersiniz, sonra san marco meydanında güzel bir restoranda harika bir yemek
yersiniz, müzik falan... ve arkasından en lüks bir otelde sana şahane bir
gece yaşatır. sonra da, ne bileyim işte, sana güzel bir araba alır, bir daire alır ya da deniz kıyısında sana bir villa satın alır, elmas gerdanlıklar, altın yüzükler hediye eder, mutluluktan uçarsın adeta, işte aşk böyle bir şeydir kızım..
- ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular, kalbin küt küt çarpması, ilk
buluşma, ilk öpücük.... bunlar yok mu ?
- ha onlar mı? kızım onlar bedava hatun götürsünler diye komünistlerin
uydurmaları, başka bir şey değil...


bir bilen
anne; evlen artık kızım yuvanı bil!
bir bilen; koca kıt!
anne; seni istemeye gelirlerse aşağıdan zile bastıklarında seslenicem "siz zahmet etmeyin ben aşağı yolluyorum!" diye!!!
bir bilen; nemiş?&!+^#
sarhosatlarzamani
telefonda arkadaşıyla 10 dakika konuşan sarhoşatlarzamanı;
-işte şöyle, böyle, şundan, bundan...
telefonu kapatır.anne kişisi gözleri dolmuş şekilde;
-kızım bazen sen konuşurken söylediklerini hiç anlamıyorum, başka bir dil konuşuyormuşsun gibi geliyor.
diğer odaya gidilip ağlanır. zira anne okuma yazma bilmiyordur, yaşamı çocuk doğurmak, tarlada çalışmak, almanyada işçi karısı olmak şeklinde geçmiştir. küçücük bir orta anadolu şehrinde yaşamaya devam etmektedir, kendi dünyası dışında bir dünyası yoktur. yaşanan hayatlar ve kültürler arasındaki farklardan dolayı sürekli mızmızlanan ve hatta ergenliğinde saldırganlaşmış olan sarhoşatlarzamanı, bir an bir anne için o uçurumun ne kadar büyük,dipsiz,karanlık ve acı verici olduğunu algılar. aferin.
ladycapulet
iş arkadaşımla annesinin arasında geçen diyalogdur.durumu önce şöyle açıklayayım: kızımız ütü yapmaktan gına geldiği için iş kıyafetlerini ütüleyip, geri kalan pijamadır, t-shirt’tür ütülememiş. annesi de her şeyi ütüleyen, acayip titiz yani klasik bir türk ev kadını.

anne:kıyafeti gösteren ütüdür.
kız: tabi ama her şey de ütülenmez ki.

aradan bi süre geçer..

anne:kıyafeti gösteren ütüdür, ütü..
kız: kadını da gösteren götüdür, götü..

anne dumur, basar kahkahayı..15 dakikalık gülme krizi, ardından kızımız ütü masasının başında.

hmmmmmtmmcnm
türkçeye 96 saat olarak cevrilen taken star tv de baslamak üzeredir. gel gelelim filmin turkcesi annemle benim aklimda 72 saat olarak kalmistir. sonra filmin konusunu bulmaya çalışırken bizim kafalar going to go.

-anne o kızın paris'te kaçırılıp babanin ortalığı gömdügü film mi bu?
+yok o 72 saatti
-e 96 saat hangisiydi?
+adamin dağda kaldığı olmali.
-hayır o 72 saat.
+hayir o uzaylilarin geldiği film.
+yaaaaa cocuk uyaniyodu kimse yok şehir bomboş o da olabilir.
-o 28 gün sonra.
+.......
-(içses: ben bunu yazarim)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol